4 MAT: Zihinsel Modeller Öğrenmeyi Arttırıyor mu?

Google Reklam

 

Öğrenme eğilimi modelleri söz konusu olduğunda en çok bilinen ve uygulanan modellerin başında Bernice McCarthy tarafından geliştirilmiş olan 4 MAT modeli gelir.  Bir ilkokul öğretmeni olan Bernice McCarthy’nin 4 MAT Modeli, öğretmenler tarafından en çok tercih edilen modellerin başında gelir.  “Öğrenme Eğilimi Nedir?” makalemizden de okuyabileceğiniz gibi, bu model çocukların zihinsel eğilimini, soru kalıpları, uygulamalar ve müfredat örnekleriyle bir arada sunan bir tipik ‘öğretmen’ modelidir.

4 MAT modelinin özelliği eğitimcilere sınıf içinde uygulayabilecekleri çok sayıda ipucu, yöntem ve araç sunmasıdır. 4 MAT modeli çok sayıda ders planı sunmuş, ABD’de çok sayıda okulda pilot denemeleri yapılmış ve uygulama sonuçları ölçümlenmiştir.  Model ilkokullardan başlayarak liselere kadar en çok uygulanmış ve öğretmenler tarafından en çok tercih edilmiş öğrenme eğilimi modeli olarak bilinir.

Önce Kendini Tanı!

4 MAT Modeli deneyimli öğretmenlerin iyi bildiği bir farkındalıkla yola çıkar. Öğretmenler,  sınıflarında en çok kendi öğrenme eğilimlerine uygun teknikler uygular.  Bu nedenle 4 MAT modeli önce öğretmenlerin kendi öğrenme eğilimlerinin farkına varmasını önerir.  Kendi öğrenme eğilimlerini fark eden ve sınıflarında uyguladıkları teknikleri tanımaya başlayan öğretmenler, öğrencilerinin eğilim ve gereksinimlerine karşı daha duyarlı olacaklardır.

Bilgiyi algılama ve işleme biçimi çocuğun zihnini şekillendirir.

Bilgiyi Algılama-İşleme Eğilimi Öğrenmeyi Belirler

4 MAT modeli, öğrencilerin iki temel öğrenme davranışını tanımlar: Bilgiyi Algılama ve Bilgiyi İşleme Buna göre çocuklar bilgiyi  kendi zihinsel eğilimlerinden yola  bir ucunda hissederek öğrenmenin, diğer ucunda kendi deneyimlerine güvenerek  öğrenmenin olduğu bir süreçte değerlendirir.

  • Bilgiyi Algılama (Bir ucunda deneyimlerin diğer ucunda kavramsallaştırmanın olduğu bir süreç)
  • Bilgiyi İşleme (Bir ucunda yansıtmanın diğer ucunda harekte geçmenin olduğu bir süreç)

Bilgi Algılama: Kendi Deneyimlerine Güvenme

Bazı çocuklar için en iyi öğrenme yolu kişisel deneyimler yoludur. Böyle çocukların yaparak, uygulayarak öğrenme eğilimi daha fazladır. Kendi duygularına, çıkarımlarına güvenirler. Kitaplardan değil, hayattan öğrenmeyi isterler. Öğrenecekleri bilginin sezgilerini güçlendirecek, farkındalıklarını arttıracak bilgiler olmasını ya da böyle sunulmasını isterler.

Bilgi Algılama: Tanım ve Kavramlara Güvenmek

Bazı çocuklar için bilgiyi deneyimlemek değil sadece dinlemek, okumak yeterli olur. Bilginin sözlü ifadelere dönüştürülmesi, isimlendirilmesi, tanımlar, kavramlar onlar için yeterlidir.

Bilgiyi İşleme: Öğrendiklerini Yansıtarak

Bilgiyi işleme sürecinde bazı öğrenciler öğrendiklerini sözlü olarak yansıtır, kavramları tartışır ancak harekete geçmezler.

Bilgiyi İşleme: Harekete Geçme

Bazı öğrenciler ise bilgileri günlük hayata taşıma, uygulama başlama, test etme, eksikleri görme becerisinde iyidir.

McCarthy bu eğilimleri bir koordinat düzlemine yerleştirerek öğrencininin 4 öğrenme eğilimini tanımlar.  Bu eğilimleri, Yansıtıcı, Sağduyulu, Analitik ve Dinamik öğrenme olarak adlandırılır. Ayrıca her öğrenme modelinin belirli bir sorunun yanıtını arayarak harekete geçtiğini anlatır.

  • Analitik Öğrenenler – Ne?
  • Yansıtıcı Öğrenenler – Neden?
  • Sağduyulu Öğrenenler – Nasıl?
  • Dinamik Öğrenenler –   Eğer? Sorusunu sorarak daha iyi öğrenirler.
4 MAT Modeli 4 öğrenme eğilimi tanımlar.
Analitik Öğrenenler:

Analitik biçimde öğrenen çocuklar klasik anlamda öğretmenlerin sınıflarında yaratmayı umdukları öğrenci tipini temsil ederler. Bununla birlikte ortalama bir sınıfta böyle eğilimleri olan öğrencilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu öğrenciler, bilgiyi bir konudaki kavram ve teorik birikimlerini yükseltmek amacıyla kullanırlar. Bilgiyi hayata geçirmeyi, uygulamayı değil, ansiklopedik bir şekilde bilmeyi tercih ederler. Bu eğilimde anahtar soru ‘Ne?’ dir. Seminer, konferans, ses gibi ortamlarda dinleyerek ve düşünerek öğrenmeyi, bilginin sıralı, detaylı bir şekilde sunulmasını, konularında uzman kişileri dinlemeyi, teorik, bilimsel formatta sunulan bilgileri eleştirel yaklaşımı tercih eder.

Yansıtıcı Öğrenenler:

Bu eğilimde öğrenen çocuklar  bilginin kendileri için anlamlı, geçerli olmasını; bilginin hayatlarında bir karşılığı olmasını beklerler. Öğrenirken akıllarından geçen anahtar soru ‘Neden?’ dir.  Bu bilgiyle hayatımda ne yapabilirim? Bu bilgiye neden ihtiyacım olacak?. Bilginin teorik değil günlük hayata uygun, kolay bir dille, uygulama örnekleriyle aktarılmasını isterler. Çevresindekilerle konuşarak, tartışarak öğrenirler.

Sağduyulu Öğrenenler:

Bu eğilimde öğrenenler bir makinenin nasıl çalıştığı, bir planın nasıl hayata geçirileceği gibi uygulamaya dönük konularda öğrenmeyi tercih ederler. Anahtar soruları ‘Nasıl?’dır. Düşünerek yapma, yeni fikirleri uygulamaya geçirme, mantıklı sonuçlar ortaya çıkarma, bilginin kullanılabilirliği gibi kriterleri vardır. İş başında öğrenme, bedensel faaliyetler bu grup öğrenenlere göredir.

Dinamik Öğrenenler:

Dinamik öğrenenler bağımsız, yönlendirme istemeyen öğrencilerdir. Bilgiyi kendileri araştırmak, keşfetmek, kendi sezgilerine dayanarak yorumlamak isterler. Anahtar soruları ’Eğer…ise’dir. Kimsenin fark etmediği fırsatların peşinden koşma, araştırma uygulamaya geçirme, deneme yanılma yoluyla sonuca ulaşmayı tercih ederler.

 

Bütün Çocukların Analitik Olmasını mı İstiyoruz?

Aslında aileler, öğretmenler olarak çocukların farklı eğilimleri olduğunu bilsek de sınıflarda geleneksel olarak sadece analitik öğrenme tarzını hakim olduğu -özendirildiği- bir dil kullanıldığını biliriz. Ders kitaplarının büyük bölümü kendileri de analitik olarak öğrenenler tarafından, analitik öğrenen çocuklara uygun şekilde  yazılmıştır.

McCarthy, farkı öğrenen herkesin sürecin içinde yer alabilmesi için sınıf ortamında tüm eğilimleri karşılayacak etkinliklerin uygulanması gerektiğini savunur. Bu düşünceden yola çıkarak hem müfredat konusunun nasıl farkı araç ve metotlarla aktarılabileceğini gösterir. Böyle bir uygulamada hem her öğrenci kendisini güvenli hissederek öğrenilebilecek hem de farklı öğrenme metotlarından faydalanacaktır.

Aşağıdaki grafik 4MAT modelinde her stilin nasıl birbirini izlediğini ve hangi stilde öğrenme aktivitelerinin kullanılabileceğini göstermektedir.

 

Okullarda sınıf ortamında yapılan eğitimde geleneksel olarak analitik öğrenme tarzının tercih edildiğini hemen farkederiz. Ders kitaplarının büyük bölümü kendileri de analitik olarak öğrenenler tarafından, analitik öğrenen çocuklara uygun şekilde yapılmıştır.

Ders Akışı Nasıl Sağlanır?

Şimdi standart ders programı içinde dört öğrenme stilinin nasıl kullanılabileceğine göz atalım. Yeni bir konuyu anlatırken öğretmen öncelikle ‘Neden?’ sorusuyla konuya genel bir giriş yapacaktır. Böylece anlatılacak olan konuyu farklı, yaratıcı bir giriş yapma şansını elde edecek ve öğrencileri konuşarak ve tartışarak konu ile ilgili duygularını ifade etmelerine fırsat verecektir.

Modelin ikinci basamağında eğitimci ‘Ne?’ sorusunu yanıtlamaya başlar. Bu basamakta kavramsal bilgiler, tanımlar, karşılaştırmalar verilir; kitap ve diğer yazılı kaynaklar kullanılabilir. Kavramsal bilgilerin sunuluşundan sonra sıra uygulamaya, bilgi kullanarak problem çözmeye gelir.

Bu basamak ‘Nasıl?’ sorusunun yanıtını verecektir. Deneyler, grup uygulamaları, çevre gezileri bu basamakta uygulanır.   Bütün bu basamaklar öğrenciyi kendi araştırmalarını yapabileceği, kendi kendisini yönlendirebileceği, farklı çıkarımlar yapabileceği ve ‘ise’ sorusunun yanıtını bulabiliriz.

 

Google Reklam
Eğitim Kolektifi

Leave a Comment

Yeni Yazılar

Siber Zorbalık Nedir? Nasıl Engellenir?

  Okullarda akran zorbalığının giderek daha fazla yaşandığı bugünlerde, siber zorbalık da çocuklar ve gençler…

6 ay önce

Ya İnandığın Hikaye Senin Hikayen Değilse?

Her insanın kendisi, başkaları ve dünya hakkında, gördüklerini ve beklediklerini belirleyen bir hikayesi vardır. Bu…

6 ay önce

Maternal Narsizm: Sevilmemiş Çocuklarda Görülen 6 Yıkıcı Tutum

    Ebeveynleri tarafından yeterince sevilmemiş, desteklenmemiş, duygusal ihtiyaçları giderilmemiş kişiler çocuklarında yaşadıkları duygusal eksiklerini…

7 ay önce

Bir Kaybın Ardından Beyin Nöral Haritasını Nasıl Çizer?

  Son yıllarda nörobilimde sağlanan gelişmeler sayesinde beyinle ilgili bir çok bilgi sahibi olduk. Bunlardan…

7 ay önce

Michael Apple: Yeni Liberalizm Okulları Nasıl Yapılandırdı?

  Son on yılda bir dizi kitabımda "muhafazakar modernleşme" süreçlerinin eleştirel analizini yaptım. Eğitim reformları…

7 ay önce

Michael Apple ve Eleştirel Okul Teorisi: Eğitim Toplumu Gerçekten Değiştirebilir mi?

Michael Apple, son dönemlerde Eleştirel Pedagojinin yetiştirdiği en tanımış ve etkili isimlerin başında gelmektedir. Bu…

7 ay önce