Aile nedir? Çoğu zaman eşler ve çocuklardan oluşan bir formu “aile” olarak nitelesek de aile pek çok farklı formda oluşabilir. Günümüzde özellikle Batı’da çocukların %40’ı çekirdek aileler tarafından yetiştirilmemektedir. İş hayatındaki arkadaşlarımıza, dostlarımıza, çocukluğumuzu paylaştığımız sokaklarda beraber koştuğumuz kişilere, aynı sıraları paylaştığımız öğrencilerin hepsine zaman zaman “aile” dediğimiz olmuştur. Aileyi nasıl tanımlarsak tanımlayalım; aklımızdan çıkarmamamız gereken tek bir gerçek vardır; o da aile tanımının tek olmadığı ve bizi biz yapan şeyin tümüne “aile” dendiğidir.
Ne Zaman Aile Oluruz?
Yazar Lucy Huber aile olmakla ilgili binlerce kez paylaşılan tweetinde şöyle diyor:
Lütfen çocuk sahibi olan kişilere; “artık aile oldular” demeyin. Onlar bir çift iken de aileydiler. Sadece kedisi ile yaşayan bir adam ya da sadece köpeği ile yaşayan bir kadın da ailedir. Bir sürü saksı çiçeği olan bir çift de ailedir. Yurtlarda bir arada kalan öğrenciler de ailedir. Aile olmanın yegane koşulu o topluluğa bir çocuğun katılması değildir!”
Lucy Huber’in tweetinden sonra aile kavramı üzerine tartışmalar artarken uzmanlar, ailenin varlığından söz edebilmek için 4 ön koşulun yerine getirilmesi gerektiği konusunda hem fikirler. Bu ön koşullar:
1. Eşitlik : Sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin “aile” şemsiyesi altında eşitlenmesi ve birlik beraberlik duygusunun her daim hissedilmesi
2. Otonomi: Aile içinde her bireyin otonomisinin olması ve herhangi bir sınırlama ya da engellenme ile karşılaşılmaması
3. Karşılıklı Dayanışma: “Meşe ile çınar birbirinin gölgesinde büyümezler.” Cümlesinin sahibi Halil Cibran’ın dediği gibi bağımlılığın değil bağlılığın, karşılıklı dayanışmanın olduğu bir ortamın olması
4. İlgi: Aileyi oluşturan bireyler arasında destekleyici, ılımlı bir havanın olması ve aile bireylerinin birbirlerinin hayatına ilgi göstermesi
Geleneksel Tanımları Aşabilmek…
Şimdi de aile olmanın koşullarından söz edelim:
Çocuk Sahibi Olmak Şart Değildir: Ailenin oluşması için çocuk sahibi olmak ön koşul değildir. Lucy Luber’in dediği gibi sadece kedisi ile yaşayan bir adam ya da sadece köpeği ile yaşayan bir kadın da ailedir. Bir sürü saksı çiçeği olan bir çift de ailedir. Yurtlarda bir arada kalan öğrenciler de ailedir.
Yetişkinlik Koşulu Değildir: Bir insanın yetişkin olup olmadığına evli ya da bekar olmasına bakılarak karar verilmez.
Boşanma Başarısızlık Değildir: Evliliğini sonlandıran kişiler başarısız değildir. Aksine hayatının sorumluluğunu eline almış, kendi kararlarını verebilen kişilerdir.
En Önemlisi Kan Bağı Değildir: Ne olursa olsun aramızda kan bağı olan aile üyeleri her şeyden önemli değildir. Eğer iletişim kurulamıyorsa, her seferinde tatsızlıklar yaşanıyorsa “aile üyeleri” ile yollar ayrılabilir.
Evlenmemek Garip Değildir: Dünyada her zaman yalnız yaşamayı tercih eden, çocuk sahibi olmayı düşünmeyen kişiler olacaktır ve bu çok normaldir.
“Parçalanmış” Aile Bir Felaket Değildir: Anne babası ayrılmış çocuklar “parçalanmış aile”nin geride kalanları değildir. Anne babası ayrı evlerde yaşayan çocuklardır. Güvenli bağlanmanın oluştuğu, çatışmanın olmadığı bir ortam çocuklar için en sağlıklı yetişme ortamıdır.