Türkiye’de çocuklar ve aileler arasındaki en büyük tartışmalarından biri ders dışı faaliyetlerdir. Çocuklar spor müzik gibi faaliyetler katılmak isterken, anne babalar çocuklarının akademik başarısını çok önemser, bunu başarmanın yolunun da çocukların her an ders çalışmasından geçtiğine inanır.
Annelere göre çocukların spor, sanat faaliyetlerine ‘zaman harcamaları’ onları derslerden ve yüksek sınav notlarından uzaklaştıracaktır. Bu inanç nedeniyle de pek çok öğrenci, çocukluklarının en güzel çağlarını test kitaplarının başında geçirir; dünyanın başka yerlerindeki yaşıtları gibi sanat ya da spor faaliyetlerine katılamaz.
Oysa son dönemlerde gerçekleştirilen kapsamlı araştırmalar annelerin bu inancın tam tersinin geçerli olduğunu gösteriyor. Farklı ülkelerde farklı yaşlardaki çocuklara yönelik olarak gerçekleştirilen araştırmaların sonuçlarına göre takım sporlarıyla uğraşan, okul sonrası spor faaliyetlerine katılan ilk ve ortaokul öğrencilerinin başarısı belirgin bir şekilde yüksek.
6400 Öğrenciyi Kapsayan Bir Araştırma:
Bu araştırmalardan en kapsamlılarından biri NewCastle Üniversitesi’nin Millenyum Kohort Çalışmasının verilerinden yararlanarak 2000-2001 yılları arasında doğmuş 6400 İngiliz öğrenciyi inceleyen araştırma.
Buna göre, 5,7 ve 11 yaşlarında takım sporları yapan veya fiziksel faaliyetlerde bulunan öğrenciler, matematik sınavlarında spor yapmayan öğrencilere göre birbuçuk kat daha başarılı oluyorlar. Bununla birlikte spor faaliyetleri ile Fen Bilgisi ve Dil Bilgisi dersleri arasında benzeri bir bağ görünmüyor.
Aynı olumlu etki akademik başarıları genel olarak daha düşük seyreden sosyo-ekonomik olan dezavantajlı ailelerin çocuklarında da kendisini gösteriyor. Üstelik olumlu etki bu gruptaki öğrencilerde daha fazla. Spor faaliyetlerine devam eden ekonomik olarak dezavantajlı çocuklar da Matematik dersinde başarılı olurken, bu grup Dil Bilgisi ve Fen Bilgisi derslerinde de ortalamada 2 puan daha yüksek puan almayı başarıyor.
Daha önemlisi takım sporlarına katılmak öğrencilerin davranışlarında da olumlu değişimlere neden oluyor. Bu faaliyetler çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerinin ve davranışlarının daha iyi olduğunu gösteriyor.
Dezavantajlı Aile Çocukları Spor Faaliyetlerinden Uzak Duruyor!
Ancak aynı araştırmanın ortaya koyduğu bir bulgu daha var. Buna göre, öğrencilerin çoğunluğu alt gelir gruplarından gelen %30 kadarı organize spor faaliyetlerinde kendilerine yer bulamıyor ya da spor klubü etkinliklerine katılamıyorlar. BU öğrenciler daha çok okul tarafından düzenlenen ders sonrası faaliyetlerinde kendilerine yer bulabiliyorlar.
Bir başka deyişle Öğrencilerin spor faaliyetlerine katılma sıklığıyla, gelirleri arasında doğru orantı var. Yani ailenin geliri ne kadar yüksekse çocuklarını spor -ya da diğer etkinlikler için- cesaretlendirme olasılığı da o kadar yüksek oluyor.
Ancak -özel ya da okul faaliyeti- hangi çeşit faaliyet seçilirse seçilsin, faaliyetlerde yer alan öğrencilerin sosyal gelişimleri olumlu bir şekilde etkileniyor. Öğrenciler hem akademik hem de sosyal beceriler anlamında, faaliyetlere katılmayan yaşıtlarının önüne geçiyorlar.
#Kaynaklar : Out of school activities and the education gap adlı araştırma Dr Emily Tanner, National Centre for Social Research (NatCen), and Professor Liz Todd, Newcastle University