Çocuklarımız sınavlarda ya da derslerde zorlandıklarında çoğumuz aynı şeyi söyleriz: “Sana güveniyorum sen bunu yapabilirsin.”
Çoğumuz bu cümlenin fazlaca slogan koktuğunu bilsek de yerine daha inandırıcı ve cesaret verici bir şey koymakta zorluk çekeriz. Durum aslında çocuklar açısından böyledir. Onlar da duyduklarının bir motivasyon cümlesi olduğunu bilir ve boş bir güven cümlesinden daha fazlasına ihtiyaç duyarlar:
Çocuklar yapabileceklerini değil, nasıl yapabileceklerini duymak isterler.
Öğrenmeyi Öğrenme: Metabilişim – Metacognition
Adını çok az duymuş olsak çocuklarımıza nasıl daha iyi öğrenebilecekleri, öğrenme sorunlarının üstesinden nasıl gelebileceklerini ve nasıl daha yapıcı tutumlar geliştirebileceklerini anlatan bir bilim dalı var. Öğrenme ve düşünme üzerine düşünmemizi sağlayan bir bilim: Metabilişim.
Kısaca anlatmak gerekirse metabilişim hepimizin günlük hayatımızda doğallıkla yaptığımız; hatta yaptığımızın farkında bile olmadığımız bir faaliyet üzerinde çalışır: Düşünmenin.
Günlük hayatlarımızda hepimiz çeşitli duygu ve düşüncelerden geçer ancak aynı zamanda da bu düşünceler üzerine düşünürüz; tercihlerimizi ve becerilerimizi belirleyen –büyük oranda düşüncelerimiz ve düşüncelerimiz üzerine düşündüklerimizdir.
Ben Aslında Ne Düşünüyorum?
Karşımızda biriyle konuşurken aslında beynimizin bir bölümü de bizimle olan konuşmasını sürdürmektedir. Karşımızdaki kişiye verdiğimiz tepkileri belirleyen kendimizle, kafamızın içinde durmaksızın yaptığımız bu konuşmadır.
Çocuklarımız için de aynı şey geçerlidir. Çoğu zaman anne babaları, öğretmenleri ne söylerse söylesin çocuklar kendi içlerindeki konuşmayı dinlerler. Çocuklarımıza erken yaşta içlerindeki bu dili daha yapıcı, daha olumlu, daha cesur bir şekilde kullanmayı öğretirsek onlara çok önemli bir yaşam becerisi armağan etmiş oluruz.
Uzmanlara göre metabilişsel becerileri küçük yaşlarda öğrenen çocuklar yaşıtlarına göre daha yapıcı, atılgan ve güvenli olurlar. Erken yaşlarda düşüncelerini fark eden ve yöneten çocuklar bağımsız kişilikler geliştirir, sorunların üstesinden gelirler.
Öğrenmeyi Öğrenme Nasıl Öğretilir?
“Metabilişsel düşünme bize kendimiz hakkında düşünmeyi öğretir. Bu da kendimize dışarıdan bakmamıza; kararlarımızı, becerilerimizi değişmez gerçekler olarak görmek yerine alternatifler üretebilmemize yardımcı olur.
Çok basit bir şekilde örneklendirelim. Çocuğumuza “Matematikten çok korkuyorum” cümlesi yerine “matematiğin hangi konusu, hangi uygulaması beni kaygılandırıyor, bu konuda ne yapabilirim” diye düşünmeyi öğretmek bir metabilişsel beceridir.
Öğrenme Siyah Beyaz Değildir
Çocuklar kendilerini belli konularda iyi belli konularda kötü olarak etiketlemeye yatkındırlar. Bir dersi ya yapabilirler ya da asla yapamazlar. Bu nedenle bir derste yeni bir inanç geliştirme sürecini çoğunlukla yetişkinlerin yapması gerekir. Asla yapamayacağını düşündüğü bir derse farklı şekilde yaklaşmasını sağlamak da bir metabilişsel beceridir. Yani metaconition ilk adımda çocuklarımıza kendi düşüncelerinin fark etme ve onları daha olumlu düşüncelerle değiştirebilme cesareti kazandırır.
Yazı yazma konusunda zorluk çeken bir öğrenci “benden başka herkes bu işi iyi yapıyor, ben asla başarılı olamayacağım” diye düşünebilir. Metacognition bu öğrenciye “okuma ve matematik ödevlerinde iyiyim ama yazı ödevleri beni çok sıkıyor. ”şeklinde kendisine dönük bir farkındalık kazandırdığı gibi ayrıca “Yazı ödevlerimi küçük parçalara ayırıp arada da başka ödevlerimi yapacağım” gibi bir taktik geliştirebilir.
Dönüşüm için ilk Adımlar
Çocuğunuzun daha bilinçli bir öğrenci haline gelmesine nasıl yardımcı olabilirsiniz? Kendi düşünme sürecinin farkına varmasını sağlayacak sorular sorular sormak ilk adımdır:
Açık-Uçlu Sorular: Çocuğunuza kendi düşüncesini yansıtabileceği daha fazla fırsat verebilirsiniz. “Neden öyle düşündüğünü bana tam olarak anlatır mısın? ”, “Ne düşündüğünü merak ediyorum.”
Suçlayıcı Olmayan Sorular: Davranışları üzerine tek taraflı fikir söylemek yerine yorum yapmayı ona bırakabilirsiniz. “Neden kardeşin kapıyı kapattığında oyle tepki gösterdin? ”
Çözüm Odaklı Sorular: Çocuğunuzu kendi seçeneklerini yaratmaya yönlendirebilirsiniz: “Gelecek sefere bunu nasıl çözmek istersin? ”
Süreç Odaklı Sorular: Çocuğunuza yaşadığının başı ve sonu olan, ilerleyebileceği ve yönetebileceği bir süreç olduğunu gösteren sorular sorabilirsiniz: “Ne kadar zamanda sonuç almayı umuyorsun?”, “Bundan sonraki basamakta ne yapmayı düşünüyorsun?”
Tutum Değişikliği: Sabır Ister
Çocuğunuza ders çalışma alışkanlıklarıyla ilgili sorular sormak ise onun ders çalışma alışkanlıklarına bakmasını sağlayabilir.
- Bu derse çalışırken en çok ney hangi yapmakta zorluk çekiyorsun?
- Öteki derste sana başarı getiren hangi alışkanlığını bu derse taşıyabilirsin?
- Bu derse çalışmanı zorlaştıran inançların, kaygıların var mı?
- Bu duygunu değiştirmek için ne yapabilirsin?
Bu tip sorular çocuğunuzun ders çalışmanın kendi yönettiği bir süreç olduğunu fark etmesini sağlayacaktır. Kendi duygu ve düşüncelerinin dersle ilgili performansını nasıl etkilediğini görmesi de çocuğunuzu güçlendirecektir.
Çocuğunuz ders çalışma sürecini daha iyi anladıkça, daha iyi yönetebilecek üstelik bu becerisini başka derslere, başka alanlara da taşıyabilecektir.
Çocuğunuz farklı düşünmeye başladığı zaman, davranışları da değişecektir. Bununla birlikte davranış ve tutumlarda dönüşüm sağlamak zaman alacaktır. Ebeveynin şunu fark etmesi gerekir. Metacognition uygulandıkça gelişecek, öğrenciyi zaman içinde ustalaştıracak bir beceridir. Bununla birlikte bir kez başlandığında çocuğunuzun geleceğini değiştirecektir.