özellikle kamuda bir öğrenci, öğretmen ya da okul başarısı söz konusu olduğunda dile getirilen somut veri sınav başarılarıdır. kazanılan okullardır. bunun için de gözü kapalı yapılan, sorgulanmaksızın kabul gören tek yol bol test, bol tekrardır. oysa bu yol öğrenci için oldukça sıkıcı, yaratıcılığı öldürücü, hobilerden uzaklaştırıcı çok uzun bir yoldur.
peki başka yol yok mu?
öğrencinin heyecan duyacağı, kendini, ifade yeteneğini, iletişimini geliştireceği, sözcüklerle oynayabileceği bir yol mesela…
matematikte öğrendiğinin, spor etkinliklerinde işine yarayacağını gördüğü, sporda ki takım oyununun türkçe dersindeki grup etkinliğinde kullanabileceğini yaşadığı….
fen bilimleri dersindeki öğrendiğini anlatatırken afiş yapabilmek için türkçe dersine, görsel tasarıma ihtiyaç duyduğunu farketmesi…
edebiyatçıların, ressamların, müzisyenlerin hayal ürünleri ile bilim insanlarının yollarının kesiştiğini görmeleri ve hayal ve merak etmeyi yaşayarak görmeleri…
başka bir yol olabilir. nasıl mı?
anlatacaklarım uygulanmış bir eğitim yolculuğudur.
öğrencilerime sınıfça dergi çıkaracağımızı söyledim. ilk olarak bu derginin her şeyi ile onların olacağını vurguladım. nasıl onların olacağını açıkladım.
iki aylık periyotlarla yenilecek dergi de kendilerinin eserleri olacaktı. yazıları, şiirleri, bulmacaları, sunumları ve araştırmaları. eserlerin hepsi de o iki aylık periyotta ki derslerin konularından çıkacaktı.
özellikle bulmaca hazırlama kelimeleri açıklama, tanımlama olarak öğrencilere çok şey kattı. her konu ile ilgili farklı kavram ve kelimeler oluyor konuyu anlamak için de bunların ne olduğunu iyi öğrenmek gerekiyordu. bulmaca hazırlama asıl hedef kelimeleri, kavramları işleme, ilişkilendirme idi. ancak bulmacada kelimeleri yerleştirirken uzamsal zekayı kullanma da işin içine giriyor elbette.
öğrenilen konularla ilgili hayatla ilişkilendirilen afiş, yazı, şiir de yine yazılı anlatma becerisini geliştirirken, yazmak için düşünme, araştırma, sorgulama evrelerinden geçiyordu.
ve her ürün oluşturulurken yaratıcı olmak, farklı yapmak en önemli kıstasdı. ilk akla gelen değil, şaşırtıcı, uğraşılmış olması çok önemliydi.
fen bilimleri dersinde öğrenilenler ile ilgili afişler, kavram haritaları, modeller üretmeleri de önemliydi. yıl sonunda yapılacak bilim şenliğin hazırlık olması açısından da.
böyle bir uygulama ile öğrencilerim istekle çalışırken kalıcı öğrenmeye yol aldılar ve bir ürün ortaya çıkardıkları için mutlu oldular. dersin sıkıcılığından kurtuldular. öğrenmesi gerekenlere de ezberlemeden, onlarca test çözmeden ulaştılar. ve ayrıca en önemlisi öğrenmede zorlananlar için sınıf ders “işkence” olmaktan çıkmış oldu. parmak kaldır konuş, ödevini yap, bak çok yanlış yapmışsın daha fazla test çözmelisin öğütleri yerine daha iyi araştır, daha farklı düşün, bu görsel küçük mü olmuş, bu açılama sorduğun kelimeyi bilmemi sağlar mı gibi motive edici cümlelere yerini bırakmış oldu.
son olarak elbette sınavlar var. ama sınavlara hazırlanmak için doğru çalışma önemi olduğu gibi doğru eğitim de bir o kadar önemlidir. sınav kazanan, iyi okula yerleşen ama yaratıcılığı ölmüş bir kişiden günümüzde ne kendisine ne başkasına çok fayda olmaz. iyi bir okuldan çıkmış, başarılı bir öğrenciliğin sonunda sıradan bir çalışan olur sadece.