Pek çoğumuz hala iklim değişikliği dendiğinde kuzey kutbunda yiyecek bulamayan kutup ayılarını ya da pasifik okyanusunda gerçekleşen büyük fırtınaları düşünüyoruz. İklim değişikliği bazılarımız için dünyanın uzak köşelerinde yaşanacak, bambaşka insanları etkileyecek bir felaket gibi görünüyor.
Oysa küresel ısınmanın etkileri evimizin kapımıza dayandı bile. Yağmurlar yağmıyor, havalar soğumuyor, mevsimler değişiyor. Yağsa bile yağan eski bildik yağmur değil; ya fırtınalar ya seller görüyor, ya hortumlarla boğuşuyoruz; boğuşuyoruz da sadece adını telaffuz etmek de zorluk çekiyoruz.
Artık kaçış yok: 10-12 yıl önce ütopik bir senaryo gibi anlatılan küresel ısınmanın etkileri kapıya dayandı. Henüz iklim değişiminin etkilerini kendi günlük hayatında farkedemeyecek kadar şanslı olanlar da gazetelerden, televizyonlardan dünyanın başka köşelerinde yaşanan iklim felaketlerini ya da kuraklık haberlerini öğreniyorlar.
Çocuklara Nasıl Anlatsak?
İklim kriziyle yüzleşmenin bir boyutu da yaşanacakları çocuklarımıza anlatabilmek. Peki değişimi, bizi buraya getiren nedenleri ve geleceklerinin nasıl etkileneceğini çocuklarımıza nasıl anlatmalıyız? Hangi sözcüleri kullanmalı, hangi örnekleri vermeli en önemlisi onları fazla korkutmadan nasıl bilinçlendirmeliyiz?
Bu makalede çocuklarını/öğrencilerini iklim değişikliği konusunda bilgilendirmek ve harekete geçirmek isteyen yetişkinlere bir sunum planı vermeyi hedefliyoruz. Umarız aşağıdaki bilgiler işinize yarar!
Zaten Çoğu Biliyor!
Öncelikle 4-5 yaşındaki küçük çocuğunuzun bile küresel ısınma ya da iklim değişikliği kavramını ilk olarak sizden duyacaklarını düşünmeyin! Okula başlamamış, henüz hiç çizgi film seyretmemiş çocuklar dışında hemen tüm çocuklar ‘yetişkinlerin bazı şeyleri yanlış yaptığının’ ve durumun ciddiyetinin farkına varmış durumdalar.
Daha önemlisi yaşları büyüdükçe çocukların farkındalıkları da çevrelerindeki yetişkinlere yönelik sorgulamaları da yükseliyor. Bu nedenle yapacağınız konuşmanın tek taraflı bir bilgilendirme konuşmasından çok bir eleştiri bombardımanı olacağını bilerek işe başlayın!
Korkutmadan Anlatma
Konuyu anlatırken en önemli nokta ise çocukları korkutmamak. Amaç yaptığınız konuşmadan sonra çocuğunuzun korkulu rüyalar görmesi değil çevresine ve kendi hayatına eleştiren gözlerle bakarak harekete geçmesini sağlamak.
Bu nedenle tek taraflı bir konuşmadan çok bir diyaloğa, risklere değil fırsatlara odaklanmış bir içeriğe, en önemlisi çocuğunuza kendisini bilgili ve sorumlu hissettirecek bir mesaja odaklanmalısınız.
Ne Bildiklerini Anlamaya Çalışın.
Konuşmanıza öncelikle çocuğunuzun ne bildiğini anlamaya çalışarak başlayın. İklim değişikliği hakkında ne biliyorlar? Ne duymuşlar? Duyduklarını nasıl yorumlamışlar? Sorun. Okuldan, çizgi filmlerden ya da arkadaşlarından öğrendiklerini anlatmalarına izin verin.
Bu kısa giriş hem çocuklarınızın neyi, ne kadar bildiklerini gösterecek hem de bilgiyi hangi düzeyde vermeniz gerektiği gösterecektir.
Ekosistemi hayal ettirerek başlayın!
Konuşmaya ekosistemi anlatarak başlayın. Yeryüzünde tüm hayvanlar, bitkiler, insanlar ile havanın, toprağın, güneşin kusursuz bir denge oluşturduklarını; hepimizin bu büyük ve kusursuz doğal etkileşim içinde yaşadığımızı aynı zamanda canlı ya da cansız her varlığın ekosistem içinde bir varlık nedeni ve görevi olduğunu yeryüzünde dengenin böyle kurulduğuna anlatın.
Tek ve büyük bir ekosistemin değil, küçüklü büyüklü milyonlarca ekosistemin var olduğunu; bir ekosistemin balkonumuzdaki sera kadar küçük ya da bir okyanus kadar büyük olabileceğini, bu ekosistemlerde herhangi bir varlığın eksikliğinin bütün dengeyi bozabileceğini, canlıların bozuk bir ekosistemde yaşayamayacaklarını örneklerle açıklayın.
Dilerseniz ekosistemin minik bir örneğinin de kendi bedenleri olabileceğini söyleyin. Küçük parmağı kesildiğinde acıyı bütün bedeninde hisseden bir çocuk gibi her ekosistemin de en küçük bir yarayı bütün varlığıyla hissedebileceğini örnekleyin.
Dünya ve insanlık tarihinin milyonlarca yıl boyunca uyum içinde yaşadıklarını ancak son yıllarda ekosistemin dengesini bozulmaya başladığını söyleyerek bu bölümü bitirin.
Peki Dünya Neden Isınıyor?
Peki ekosistemin yüzyıllardır süren dengesi neden bozuluyor? Bu soruyu yanıtlarken atmosferden söz edin. Yerkürenin atmosfer adı verilen gazlarla çevrili olduğunu ve atmosferin güneşin ışınlarını düzenlemekten, dünyanın ısısını ayarlamaya kadar pek çok sorumluluğu olduğunu ve son yıllarda atmosfere salınan ve olması gerekenden çok daha fazla olan karbondioksit gazının atmosferin dengesini bozduğunu anlatın.
Sonra ekleyin: atmosfere salınan fazla karbondioksit gazı demek dünyanın fazla ısınması; dünyanın fazla ısınması demek ekosistemin bozulması; ekosistemin bozulması demek iklimlerin bozulması, bir çok canlı türünün yok olması, besin kaynaklarımızın etkilenmesi demektir.
Nasıl oluyor da atmosfere fazla Karbondioksit gazı salıyoruz?
Hayatlarımızın çok konforlu olması için abartarak yaptığımız pek çok şeyin;
- fazla fosil yakıt tüketiminin,
- hepimizin araba sahibi olasının,
- Evdeki çaydanlıkta suyu uzun uzun kaynatmanın,
- Elektiriği fazla kullanmanın,
- fazla uçağa binmenin,
- nüfusun hızla artmasının,
- ormanların azalmasının,
- madenler açmak uğruna binlerce ağaç kesilmesinin; doğanın talan edilmesinin,
- siyanürlü cevher çıkarma uygulamalarının,
- fabrikaların kontrolsüzce çevreyi kirletmesinin
- dünyanın ısısını arttırdığını işte buna Küresel Isınma dediğimizi ve bunun dünyadaki doğal hayata zarar verdiğini anlatın.
Sonra da söz Küresel Isınmanın etkilerine getirin.
Küresel Isınma Kendini Nasıl Gösteriyor?
- En çok alışılmışın çok dışında gerçekleşen hava koşullarıyla. Daha uzun ve kurak giden yazlar, çok soğuk kışlar, günlerce süren yağmur ve fırtınalarla,
- Yağmurların azalması nedeniyle ortaya çıkacak kuraklıklarla,
- Kuraklık nedeniyle tarım sisteminin bozulmasıyla,
- Dünyanın belirli bölgelerinde yaşam sürdürmenin imkansız hale gelmesiyle ve bu nedenle büyük nüfus hareketlerinin ortaya çıkacak olmasıyla,
- İklim sürgünlerinin dediğimiz yeni bir göç türünün ortaya çıkmasıya,
- Okyanus sularının asit seviyesinin yükselmesi ve bunun sonucu olarak denizlerdeki ekosistemin bozulmasıyla,
- Deniz suyunun ısınması ve okyanus seviyelerinin yükselmesiyle. Bazı küçükadaların, deniz kıyılarındaki kasabaların suya gömülmeleriyle böylece haritalarımızın bile değişmesiyle.
Teorik bilgileri anlattıktan sonra sırada çocuklara kendi gündelik hayatlarıyla küresel ısınma arasındaki ilişkiyi anlatmak var. Yazımızın 2. bölümünde Çocukları çevre koruma konusunda nasıl harekte geçirebileceğimize dair bilgiler bulabilirsiniz.
Bu makale Dünyayı Koruyan Kitaplar yayınevinin kurucusu ve çocuklara iklim değişikliği konusunda dünyanın en tanınmış konuşmacılarından olan Megan Herbert’in farklı yazılarından derlenerek oluşturulmuştur.