İlköğretim çağındaki çocuğunuzun uzun süredir okula gitmemesi sizi endişelendiriyor ve eğitiminin aksamasından korkuyorsunuz. Bu yüzden de evde ciddi ciddi ders yapmayı planlıyorsunuz. Kitaplar, testler alıp tıpkı bir öğretmen gibi çocuğunuzla ders çalışacaksınız.
Bunu sakın yapmayın diyor Paul Ramchandani ‘ Evde öğrenmenin bir okula benzemesine gerek yok hatta benzememesi gerekir!’ Cambridge Üniversitesi’nde araştırmalar yürüten dünyanın ilk “oyun” profesörü Ramchandani’e göre ‘Korona virüs dönemi boyunca evde geçirdiğimiz günler özellikle ilköğretim öğrencileri için yepyeni öğrenme yolları keşfetmek için fırsat olabilir.’
Daha önemlisi evinizi bir okula kendinizi de bir öğretmene dönüştürmenin ciddi sonuçlar yaratabilecek dezavantajları da var:
Roller Karışabilir: Her şeyden önce çocuğunuz karşısına ebeveynlik dışında –üstelik de acemisi olduğunuz- yeni bir rolle çıkmanız zor olabilir. Ebeveynlik mesajlarınız, öğretmenlik mesajlarınıza karışabilir; sınırlar ve kurallar ve evdeki düzeniniz alt üst olabilir.
İlişkiniz Zorlanabilir: Evde, sizin yöneteceğiniz bir okul çocuğunuzla çok uzun saatler boyunca birlikte olmanıza neden olacaktır. Bu uzun birliktelik, eğitim gibi ciddi bir görevle de birleştiğinde ilişkinizde uzun yıllar hatırlanabilecek olumsuz izler kalabilir.
Sosyal İzolasyon Çocuğu Zorlar: Anne babalar için okul bilgi, öğrenmek anlamına gelse de anlamına gelse de çocuklar için okulun en önemli anlamı arkadaşlardır. Okulda gerçekleşen öğrenme de bir grup öğrenmesidir. Eğer çocuğunuz arkadaşlarından uzun süre uzakta kalması onun öğrenme motivasyonunu olumsuz etkileyebilir ve bir kez daha sizinle ilişkisi bozulabilir
Bilgiyi Doğru Yönetemeyebilirsiniz: Müfredat, konular ve eğitim teknikleri son dönemlerde çok değişti. Bir zamanlar iyi bir öğrenci olmanız ya da konuları hatırlamanız bunları etkin bir şekilde ğretebilmeniz için yetereli değildir. Büyük umutlarla başladığınız ev okulu, hayal kırıklığı yaratabilir.
Okulların Kapanması Başka Fırsatlar Sunuyor!
Bir ebeveynin çocuklarının iletişim kurma gereksinimlerini fark etmesi, bunu yorumlaması ve buna tepki verme becerisi çocuğun gelişimi üzerinde önemli etkileri olan bir süreç. Üstelik pek çok uzmana göre bu süreç babalara büyük fırsatlar sunuyor. “Daha ilgili ve genelde oyun oynayan babaların çocuklarının, davranışları ve gelişimleri açısından daha iyi durumda olduklarını biliyoruz.
Ramchandani’ye göre oyun çocuğun dünyayı keşfetme, yaptıklarının sonuçlarını görme ve insan ilişkilerinin test etme alanı. Çocuğunuzun ne yaptığını izleyin ve onların ilgisini çeken şeyi yapmaya ve size liderlik etmelerine izin verin. “Oyuncu ve eğlenceli ebeveynlerin etkileri üzerine yapılan araştırmalar hala sürüyor, bu yüzden bu tür ebeveynlerin faydalarına yönelik sorulara bilimsel olarak henüz cevap veremiyoruz. Ancak kesin olarak bildiğimiz şey şu: Serbest oyun oynayabilen çocuklar daha sağlıklı ve daha az stresli oluyorlar. Stresli zamanlarda ebeveynlerin çocuklarla ilgilenmeleri ve onlara vakit ayırarak oyun oynamaları çok faydalı olacaktır.”
Ramchandani’ye göre duyarlı bir ebeveynlik çocuklarda öğrenmenin, sosyal ve duygusal gelişimi desteklemenin anahtarı. “Yavaşlayın ve çocuğunuzun elindeki işi kendi başına bitirmesine izin verin. Ne kadar uzun sürerse sürsün. Çünkü çocuklar böyle öğrenirler.”
Akademik Yaş Düşüyor; Beklentiler Yükseliyor!
Öte yandan pek çok başka uzman gibi Ramchandani de velileri akademik eğitim yaşının korkutucu derecede düştüğü konusunda uyarıyor. Her 10 yılda bir çocuklardan ezberlemelerini beklediğimiz bilgile biraz daha karmaşıklaşıyor. Anlamadan, uygulamadan yapılan didaktik bir öğrenmenin çocuğun kişilik gelişimine ve becerilerine uzun vadeli faydaları olduğuna ikna olmadığını söyleyen Ramchandani “Erken yaşta akademik eğitime son vermeli ve her şeyi eski haline döndürmeliyiz” diyor. Anaokulu çocuklarına bile sayıları öğretmen için sahip oldukları oyun zamanından çalmak, aslında öğrenmelerini hızlandırmak değil baltalamaktadır.
“Erken çocukluk döneminde yapılandırılmamış oyun için bol fırsat bulmak gerçekten çok önemli. Küçük çocuklardan sınıflarda uzun süre boyunca oturmalarını ve bir şeyler ezberlemelerini beklemek onların gelişmelerine uygun değil,” diyor Ramchandani.
Yetişkinlerin yaşadığı ruhsal ve zihinsel sağlık sorunlarının köklerinin çocukluğa dayandığını fark ettiği için çocuklara odaklanmaya karar veren Ramchandani, anaokullarında küçücük çocuklar için “öğrenme hedefleri” belirlenmesini anlamakta güçlük çektiğini söylüyor.