İnsanoğlunun karşısındakinin en küçük farklılığına bile tahammül edemediği; en küçük bir sıradışılığın, eksikliğin, fazlalığın, fiziksel ya da ruhsal değişikliğin, kısaca ortalama olmamanın cezalandırıldığı ‘modern’ zamanlarda yaşıyoruz. Üstelik, yetişkinler olarak ayrımcı değerlerimizi çocuklarımıza da sezdirmek ve öğretmek konusunda ısrarcıyız.
Peki başka bir yol yok mu? Çocuklarımıza farklı olmanın eksiklik değil, özellik olduğunu; kendimiz olmanın, duygularımıza, hayallerimize sahip çıkmanın hayattaki en büyük direnişlerden biri olduğunu anlatmak mümkün değil mi? İşte çocuklarını bu kavramlarla tanıştırmak isteyen aileler için 5 özel kitap.
Pezzettino
Pezzettino, İtalyanca’da minicik, küçücük hatta zerrecik anlamına geliyor. Pezzettino’nun hikayesi de herkesin çok önemli olduğu ver hemen herkesin büyük işler yaptığı dünyamızda kendini minicik, küçücük ve bir zerre gibi önemsiz hisseden ve hatta “Herhalde bir başkasının parçasıyım, bir başkasına ait olmalıyım” diye düşünen Pezzetino’nun çıktığı kendini keşfetme yolculuğunu anlatıyor.
Leo Lionni’nin pek çok dile çevrilmiş olan kitabı, edebiyat dünyasında 5-10 yaş grubunda, çocuklara ayrımcılığı, farklı olmayı ve kendi potansiyelini fark etmeyi anlatan en değerli metinlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Mercan’ın Kırmızı Saçları
Mercan’ın en büyük derdi herkesin dikkatini çeken, kıpkımızı, kıvır kıvır ve bir türlü kontrol altına alamadığı saçlarıdır. Küçük kız saçlarına bir türlü söz geçiremez ve arkadaşları gibi bir tokayla başının üstünde sıkıca toplayamaz. İşte hikayemiz böyle başlar.
Bir gün Mercan’ın saçları olanca kırmızılığıyla yaramazlığa devam ederken arkadaşları bir sürpriz hazırlar ve Mercan’ın saçlarıyla barışmasını sağlarlar. Jeong Taek Chae ‘ın yazdığı ve Young Cheol Yoon’ın resimlediği kitap 6-10 yaş arasındaki genç okurlara hem sahip olduğumuz farklılıkların hem de arkadaş dayanışmasını önemini anlatıyor.
Ö.T.E.K.İ. (Gizli Topluluk)
Örgütlenen Tuhaf Erkekler Kızlar İleriörgütünü duydunuz mu? Bu çok özel topluluğun adını şimdiye kadar hiç duymadıysanız eğer belki siz de herkes gibi görünen sıradan çocuklardan birisiniz. Çünkü Örgütlenen Tuhaf Erkekler Kızlar ÖTEKİ, dış görünüşlerindeki farklılıklar nedeniyle arkadaşlarının dışladığı ve bu duruma meydan okumaya karar vermiş cesur çocukların oluşturduğu sıradışı bir örgüt. Peki nasıl mı kuruldu?
Herşey, kendisinin sıradan ve herkes gibi olduğunu düşünen Franz’ın son gözüne bir bandaj takmak zorunda kalmasıyla başlıyor. Bir kaç gün içinde sıradan bir öğrenciden ‘Mortgöz’e dönüşen ve arkadaşlarının yalnız bıraktığı Franz, neyin normal olduğu üzerine düşünmeye başlıyor. İşte Örgütlenen Tuhaf Erkekler Kızlar ÖTEKİ örgütü de böyle kuruluyor. ÖTEKİ öyle bir örgüt ki üyeleri aralarında gelişen sevgi ve dayanışmayla –yitirdiklerini düşündükleri- özgüvenlerini geri kazanıyor, kendi değerlerini keşfediyorlar. Sadece bunlar mı? ÖTEKİ Örgütünün üyeleri aynı zamanda neyin ‘normal’ olduğu, kimlerin, hangi koşullarda ‘kazanan’ olduğu üzerine de düşünüyor; insanlar üzerindeki yargıların nasıl da zarar verici olabileceğini keşfediyorlar. Pedro Mañas’ın yazdığı ve Javier Vázquez ‘nın resimlediği kitap 9 yaş ve üstü okurları hedefliyor.
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe
Mafalda, az rastlanan zorlu bir hastalığa yakalanmıştır ve giderek görme yeteneğini kaybetmektedir. Hastalığını cesaretle karşılamaya çalışan küçük kızın yapması gereken görme engelli olarak sürdüreceği yaşama uyum sağlamaya çalışmaktır. Ancak Mafalda sadece kendi hastalığıyla değil aynı zamanda bazı arkadaşlarının yaşattığı zorbalıkla da baş etmek zorunda kalacaktır. Bu zorlu dönemde en yakın desteği ise okulun yanı başındaki kiraz ağacıdır.
Yazarın kendi yaşamından yola çıkarak oluşturduğu bu öykü, çocuk yazınının en dokunaklı metinleri arasında yer almaktadır.
Harflerin Dansı
Harflerin Dansı, farklı olmak, koşullara direnmek ve alışılmışın dışına çıkmak üzerine çok okunmuş, çok ödüllü bir kitap. Öğrenme güçlüğü çeken Ally, yaşadığı zorlukları gizlemeyi ve sanki herkes gibiymiş gibi davranmayı becebilecek kadar zeki bir çocuktur. Ancak bir gün sınıflarına yeni bir öğretmen gelir ve Ally’nin hayata ve kendisine dair tüm bildikleri değişmeye başlar. Belki de herkesle aynı olmak, Ally’nin düşündüğü kadar iyi bir şey değildir.