Kategoriler: Genel

“Müziksiz Bir Hayat Hatadır!”* Çünkü…

Google Reklam

 

Başlamadan önce:

  • Ait olma arzusu temel bir insan motivasyonudur.
  • Oksitosin, başkalarıyla sosyal olarak bağlı hissetme duygusuna katkıda bulunur.
  • İnsanlar birlikte şarkı söylediğinde oksitosin salgılanır.

 

“Müziksiz bir hayat hatadır!” Pek çoğumuz Nietzsche’nin bu sözünü bilir, sever ve doğru olduğunu biliriz.  Müzik hayatlarımızı güzelleştirir. Yaşama gücümüzü tazeler. Peki ama bütün bunlar nasıl olur? Müziğin üzerimizde basıl bir fizyolojik etkisi vardır?

Müzik İnsanları Birleştirir

Ait olma ihtiyacı, en temel ve güçlü insan ihtiyaçlarından biridir. Sosyal bağlantı, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın anahtarıdır. Kronik izolasyon duygularının sağlık üzerindeki etkisi, yüksek tansiyon, egzersiz eksikliği, obezite ve sigara içmenin etkisiyle benzerdir.

Müzik, bireyleri bir araya getiren, güven ve empati veren; kaygıyı azaltan güçlü bir araçtır. Birlikte dans edip şarkı söylediğimizde, herkesin ortak niyetler ve ortak bir hedefle birlikte hareket ettiğini ve bir topluluk duygusunun oluştuğunu biliriz.

Ayrıca müzik, fiziksel mesafenin üstesinden gelebilecek kolektif bir deneyimdir. Örneğin COVID-19 krizi, sosyal mesafeli bir dönemde müziğin nasıl etkili bir sosyal bağlantı aracı olabileceğinin açık bir örneğidir. Salgının Avrupa’da başladığı ilk günlerde dünya, İtalyanların birlikte ulusal marşı söylemek ve enstrüman çalmak için balkonlarına çıkışlarını izledi. Napoli’de bir apartman kompleksinin balkonları, sakinlerin birlikte şarkı söylediği sahneler haline geldi.

Ve Sahnede Oksitosin Var…

Genellikle “güven hormonu” veya “aşk hormonu” olarak adlandırılan oksitosin, sevgi ve sosyal bağa yanıt olarak beyin ödül sistemini (neşe ve zevk) geliştirir ve uzun süreli bir ilişkiye katkıda bulunur. Bu hormonun doğum sırasında emzirmeyi uyarmak için de önemli olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda oksitosin beyin üzerinde sakinleştirici bir etki yapar ve tüm canlılarda pozitif sosyal bağların oluşumunu kolaylaştırır.

Yatıştırıcı müzik beyinde oksitosin salgılanmasını sağlar. Müzik, insanlar arasında sosyal bağ kurmayı kolaylaştırır.  Müzikle ilgili etkinlikler (dans ve şarkı söyleme) daha büyük sosyal ağların oluşumunu teşvik eder ve bireylerin kişisel bilgilerini açıklamadan etkileşim kurmaları ve deneyimlerini paylaşmaları için güvenli bir yol sağlar.

Ninnilerde Endorfin Var!

Müzik yapmak, çabalarımızı koordine etmeyi içerir. Başka bir kişiyle koordineli hareket (dans) yapmak, beyinde endorfin salınmasıyla bağlantılıdır; bu, birlikte müzik yaptığımızda neden bu olumlu, sıcak duyguları aldığımızı açıklayabilir. Böylece, yeni doğum yapmış annelerin yeni doğan bebeklerini yatıştırmak için neden sıklıkla ninni söylediklerini de açıklamış oluruz. Şarkı söylemek, oksitosin salınımı yoluyla bağlanmayı teşvik etmeye yardımcı olabilir.

Kortizol strese katkıda bulunan bir hormondur. Ve insanlar birlikte şarkı söylediğinde ve gruplar halinde müzik dinlediğinde beyinde azalır. Oksitosin ayrıca uyuşturucu zevkini ve stres duygularını azaltabilir. Yetişkinlikte güçlü sosyal bağların varlığının, uyuşturucu kullanımına karşı savunmasızlığı azalttığı bilinmektedir.

Özetle oksitosin, sosyal etkileşimlerde ve sosyal bağlanmada büyük rol oynayan bir hormondur. Müzik etkinliklerine katılım, özgüven ve güven eksikliği yaşayan, kendini sosyal olarak dışlanmış hisseden bireylere yardımcı olabilir. Bu nedenle, zihinsel sağlığı potansiyel olarak geliştirmek için izolasyon dönemlerinde birlikte müzik yapmak teşvik edilmelidir.

 

Bu makale psychologytoday.com adresinde yayınlanmış “How Music Brings People Together?” adlı makaleden Bingül Uzel Kemiksiz tarafından uyarlanmıştır.

 

 

 

Google Reklam
Bingül Kemiksiz Uzel

1986 Ankara doğumludur. İlkokulu Ankara ve İstanbul’ da, Ortaokul ve Liseyi Tekirdağ Anadolu Lisesi’nde tamamlamıştır. 2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’ ne girmiş, 2010 yılında yüksek onur derecesiyle mezun olmuş ve Prof. Dr. Turhan Oğuzkan ödülüne layık görülmüştür. Üniversite eğitimi sırasında Erasmus programı ile İsveç-Stockholm Üniversite’ sine gitmeye hak kazanarak 6 ay boyunca “Early Childhood Education” alanında eğitim almış ve bir İngiliz okulunda staj yapmıştır. Mezun olduktan sonra 9 ay süre ile özel bir dershanede sınava hazırlanan öğrencilerle çalışmıştır. 2010-2015 yılları arasında Tekirdağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görev yapmıştır. Maltepe Üniversitesi Gelişim Psikolojisi tezli yüksek lisans eğitimini 2012 yılında bitirmiştir. 450 saatlik MEB onaylı Aile ve Çift Terapisi eğitimi, Terapötik Kartlar Eğitimi, Kriz Müdahale Eğitimi, Çözüm Odaklı Terapi eğitimi, Mülteci Çocukların Topluma Uyumu Eğitimi, Özel Eğitimde Alternatif Öğretim Teknikleri, Çocuk Değerlendirme Testleri, Sanat Terapisinin Erken Çocukluk Döneminde Kullanımı, Çocuk ve Ergenlerle Klinik Görüşme Teknikleri, İhmal ve İstismarda Aile ve Çocuğa Yaklaşım Eğitimi, Proje Döngüsü Yönetimi, Siber Zorbalık Eğitimi, Çocuk ve Ergenlerde Psikiyatrik Rahatsızlıkların Genel Tanımı Eğitimi, Yaratıcı Dramayla Grup Rehberliği Eğitimi, EMDR 1. düzey eğitimi katıldığı eğitimlerden bazılarıdır. 2022 yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi´nde Davranış Nörobilimi alanında doktora programını tamamlayarak bilim doktoru ünvanını almıştır.

Leave a Comment

Yeni Yazılar

Siber Zorbalık Nedir? Nasıl Engellenir?

  Okullarda akran zorbalığının giderek daha fazla yaşandığı bugünlerde, siber zorbalık da çocuklar ve gençler…

5 ay önce

Ya İnandığın Hikaye Senin Hikayen Değilse?

Her insanın kendisi, başkaları ve dünya hakkında, gördüklerini ve beklediklerini belirleyen bir hikayesi vardır. Bu…

5 ay önce

Maternal Narsizm: Sevilmemiş Çocuklarda Görülen 6 Yıkıcı Tutum

    Ebeveynleri tarafından yeterince sevilmemiş, desteklenmemiş, duygusal ihtiyaçları giderilmemiş kişiler çocuklarında yaşadıkları duygusal eksiklerini…

6 ay önce

Bir Kaybın Ardından Beyin Nöral Haritasını Nasıl Çizer?

  Son yıllarda nörobilimde sağlanan gelişmeler sayesinde beyinle ilgili bir çok bilgi sahibi olduk. Bunlardan…

6 ay önce

Michael Apple: Yeni Liberalizm Okulları Nasıl Yapılandırdı?

  Son on yılda bir dizi kitabımda "muhafazakar modernleşme" süreçlerinin eleştirel analizini yaptım. Eğitim reformları…

6 ay önce

Michael Apple ve Eleştirel Okul Teorisi: Eğitim Toplumu Gerçekten Değiştirebilir mi?

Michael Apple, son dönemlerde Eleştirel Pedagojinin yetiştirdiği en tanımış ve etkili isimlerin başında gelmektedir. Bu…

6 ay önce