Neden Çocuklara ‘Büyüyünce Ne Olacaksın’ Diye Sormamalıyız?

Eğitimde Eşitlik
Eğitimde Eşitlik
Neden çocuklara büyünce ne olacaksın diye sormamalıyız?

‘Büyüyünce ne olacaksın, bakalım?’ sorusu küçük bir çocuk olarak en çok nefret ettiğim soruydu. Hiçbir zaman verecek iyi bir cevabım yoktu. Ellerini belinin iki kenarına koyup yukarıdan ciddi gözlerle beni süzen yetişkinler ise verdiğim ‘astronot’ ya da ‘film kahramanı’ gibi yanıtlarımdan büyük bir hayal kırıklığına uğrarlardı.

Okula başladığımda en sonunda tekbir şey olmak istemediğime karar verdim. Bir çok şeyi yapmak istiyordum. Bunun için iyi bir çözüm de buldum.  Kurumsal psikolog oldum. İşim başka insanların işlerini düzeltmek oldu.  Bunu yapabilmek için astronotların özgüvenlerini nasıl geliştirdiğinden,  film kahramanlarının nasıl yaratıldığına kadar çok fazla şeyi öğrenmek zorunda kaldım.  Ancak en önemlisi şuydu: Bu süreçte de iyice emin oldum ki  çocuklara büyüyünce ne olacaklarını sormak çok kötü bir şey!

Bu soru çocuklara dünyada en önemli şeyin bir meslek seçmek olduğu izlenimini veriyor ve kendilerini iş mantığı üzerinden tanımlamaya zorluyor.
Bu soru çocuklara dünyada en önemli şeyin bir meslek seçmek olduğu izlenimini veriyor ve kendilerini iş mantığı üzerinden tanımlamaya zorluyor.

Neden? Her şeyden önce bu soru çocuklara dünyada en önemli şeyin bir meslek seçmek olduğu izlenimini veriyor ve kendilerini iş mantığı üzerinden tanımlamaya zorluyor.  Çünkü hepimizin bildiği gibi ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulan bir çocuğun ‘baba olacağım’ ,‘anne olacağım’ hatta ‘iyi bir insan olacağım.’ gibi cevaplar vermesi pek sempatiyle karşılanmıyor. Bu soru aynı zamanda çocuklara kendilerinden ne istediğimizi de öğretiyor; çocuklar bile mesleğin ‘başarma’ ve’para kazanma’ eylemleriyle bağını kolayca anlayabiliyorlar.  

Bu Soru Çocuğu Kaygılandırıyor!

Hayalindeki meslekle ilgili soruların yol açabileceği ikinci problem ise her çocuğun mutlaka ne olması gerektiği bilmesi konusunda bir zorunluluk yaratması.  Çocukların gelecekle ilgili bir hayallerinin olması güzel olmakla beraber araştırmalar az sayıda çocuğun böyle bir farkındalığı olduğunu ve bu konudaki ısrarın çocukların büyük bölümüne ‘başarısızım’, ‘karmakarışığım’ duygularını yaşattığını gösteriyor.

Daha kötüsü çocukların ‘kabul edilebilir’ mesleki hayallerine ulaşmakta çok zorluk çekmeleri ve çoğunun da bu hayale erişemeyip mutsuz bir hayat yaşamalarına neden olmak. Komedyen Chris Rock sahne şovunda lisedeyken ‘İstediğiniz her şey olabilirsiniz!’ diyen bir danışmana ‘Neden bize yalan söylüyorsunuz?’ diye soruşunu anlatır. Belki aramızdaki 4 kişi istediği hayale ulaşacak ama geri kalan 2000 kişi piyasanın  sunduğu mesleklerle yetinmek zorunda kalacak. ‘Çocuklara gerçeği söyleyin. Sizi işe alacak birileri olduğu sürece iyi yaptığınız bir işi yapabilme olasılığınız var!’

Son olarak yukarıdaki zorlukların üstesinden gelirseniz o zaman da 3. bir zorlukla başa çıkmanız gerekecek: Çocuklukta hayalini kurduğunuz mesleğin siz büyüdüğünüzde hala geçerli bir meslek olma olasılığı oldukça düşük!

Bazılarının söylediği gibi mutluluk gerçeklerden, beklentilerimizi çıkardığımız zaman elimizde kalan şey olabilir.  Eğer mutluluğunuz çocuklukta sizi seçmek zorunda bıraktıkları meslekle gelecekse o zaman hayal kırıklığına uğrama olasılığınız oldukça yüksek. Ekonomik kriz zamanlarında  işe başlayan insanların, ekonominin iyi olduğu zamanlarda işe başlayanlardan çok daha mutlu çalışanlar olduğunu biliyor muydunuz?  Sizce iki veri arasında bir bağlantı yok mu?

Bir Meslek Edinmekten Daha Anlamlı Hedeflerimiz Olamaz mı?

Gelecekle ilgili çok keskin hatlı hedefler belirlememenin de iyi yanları var: Her şeyden önce hayal ettiğinizle elde ettiğiniz arasındaki farklı  daha sağlıklı bir şekilde yönetebilirsiniz. Daha erişilebilir beklentileri olan kişiler daha hızlı iş buluyor, işin beklentilerine daha rahat uyum sağlıyor ve –en önemlisi- daha mutlu oluyorlar.

Gençlere tabi ki büyük hayaller kurmaları ve hedefleri peşinde koşmaları gerektiğini söylüyorum. Ama lütfen şunun da farkına varın. Geleceğe dair hedeflerinizin yüksek maaşlı bir  işten daha fazlası olması gerekiyor. Çocuklara büyüyünce ne olacaklarını sormak onları sadece meslekler üzerine düşünmeye yönlendirecektir. Bunun yerine onlara büyüdüklerinde nasıl bir insan olmak istediklerini sorun ve üstesinden gelmek istedikleri harika şeyleri…

 

Kaynak: Adam Gran’ın New York Times’ta  yayıınlanmış ‘Stop Asking Kids What They Want To Be When They Grow Up?’ adlı yazısından çevrilmiştir.

Etiketler: çocuk, çocuk eğitimi, çocuk yetiştirme, not

İlginizi Çekebilir

Sosyal Medya Hesaplarımızı Takip Edin

Eğitim Kolektifi’nin Büyümesine Destek Olun!

İçeriklerimizi beğeniyorsanız daha fazla okuyucunun bize ulaşmasına destek olun.
Bizi Sosyal Medya Hesaplarımızdan Takip Edin, Beğenin, Paylaşın.

Takipte Kalın!

Facebook sayfamızı beğenin ve yeni yazılarımızdan haberdar olun.

Reklam

Yazar Hakkında

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.

milli eğitim bakanı olsaydım kitap
eğitim kolektifi milli eğitim bakanı olsaydım kitap satın al

Milli Eğitim Bakanı Olsaydım

Orijinal fiyat: 150 ₺.Şu andaki fiyat: 90 ₺.

Ahmet Yıldız, Ayşegül Kanal, Cem Demirayak, Gözde Durmuş, Engin Karadağ, Erdal Atıcı, Erdal Küçüker, Esergül Balcı, Fevziye Sayılan, Feyzi Coskun, Gökçe Güvercin-Seçkin, Gözde Durmuş, Hasan Aydın, M. Cansu Balcı, Meral Uysal, Mustafa Gazalcı, Niyazi Altunya, Nurcan Korkmaz, Orhan Özdemir, Reşide Kabadayı, Rıfat Okçabol, Selen Balcı, Ş. Erhan Bağcı, Vildan Özdemir
Eğitim Kolektifi Yayınları
Reklam

En Yeniler

En Popüler

Dosyalar

Reklam