Mart ayından bu yana evlerinde kalan çocuklarımızın 31 Ağustos’ta telafi eğitimleriyle okullara geri dönmeleri planlanıyor. Bu haber bir yanıyla velilere rahat bir nefes aldırsa da tüm anne babaların aklında, odağı sağlık olan ve cevapları pek de kolayca verilemeyecek birçok soru var:
- Okullar gerekli hijyen koşullarını sağlayabilecek mi?
- Tüm çocukların ateşinin ölçülerek okula alınması ne kadar sürecek?
- Sadece kapıda ateş ölçülmesi hastalığın tanısı için yeterli bir teknik mi?
- Okulların fiziksel koşulları temizlik uygulamalarının yapılmasına olanak verecek mi?
- Çocuklar gün boyunca “maske” ile sınıfta oturmayı başarabilecek mi?
- Ders dışı zamanlarda sosyal mesafe kuralları uygulanabilecek mi?
- Pandemi yeniden yükselirse neler yaşanacak?
Sorular ne kadar kaygılandırıcı olsa da okulların açılması seçeneği üzerine düşünmemiz önemli. Çünkü eğer okullar Eylül ayına kadar açılmazsa, eğitime 20 haftadan daha uzun süre ara verilmiş olacak ki bu, modern zamanlarda benzerine hiç rastlamadığımız kadar uzun bir eğitimsizlik dönemi. Hata bu okulsuzluğun özellikle gelişmekte olan ülkelerde ve kırsal kesimdeki çocukların üzerinde derin etkiler bırakmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenle dünyanın her bir yandan pandemiyi doğru yönetirken bir yandan da okulları açmanın yollarını arıyor.
Doğru Zaman Ne Zaman?
Peki okullar ne zaman ve hangi koşullarda açılmalı? Bazı Batılı uzmanlar okulların açık olmasıyla virüsün bulaşması arasındaki bağın varlığının kanıtlanmadığını söylese de okulların erken kapatılmasının çocukların Covid’den korunmasındaki etkisini kendi gözlemlerimizle biliyoruz. Türkiye’nin de hastalığın kontrol altına alma başarısında erken okul kapama kararının yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu nedenle okulların açılmasında zamanlama çok önemli ve bu kararın temel belirleyicisi şüphesiz, çocukların ve ailelerinin sağlıklarının korunmasıdır. Olası bir açılma kararının öncelikle sağlık otoritelerinin kararlarına uygun olması ve okulların “güvenli okullar” haline getirilmesi; sonra da velilerin bu açılma planına ve çocuklarının bu süreçte fiziksel ve duygusal sağlıklarını korunacağına dair güvenlerinin tam olması gerekiyor.
Okullarda Hangi Önlemler Alınabilir?
Çok genel anlamda düşünürsek okulların alacağı önlemlerin başında öğrencilerin fiziksel olarak korunmasına dair önlemler; öğrenci sayısının azaltılması, sosyal mesafenin oluşturulması ve korunması gibi temel koşullar geliyor. Okul personelinin pandemi konusunda eğitilmesi, öğretmen sayısının arttırılması, öğretmenlerin sağlıklarının korunmasına dair önlemlerin hayata geçirilmesi, sınıf mobilyalarında gerekli değişikliğin yapılması, okulun çalışma saatlerinin yeni koşullara göre yeniden planlanması da bu dönemin uygulamaları arasında olacak. Ayrıca:
- Okulların başlama ve bitiş saatleri sınıf kademelerine göre düzenlenmesi,
- Sınıfların, Öğle yemeği aralarına farklı saat dilimlerinde çıkması,
- Spor odalarının, koridorların hatta bahçelerin uygun bölümlerinin sınıf olarak kulanılması da düşünülebilir.
Tekrar Öğrenmeye Başlamak!
Öte yandan eğitimcilerin üzerinde düşünmeleri gereken bir başka konu daha var. O da yaşanan sıra dışı pandemi deneyimden sonra çocuklarımızın yeniden “öğrenci” olmalarını, düşünmeye, öğrenmeye konsantre olmalarını sağlayabilmek.
Eğitimcilerin büyük bölümü bunun kolayca aşılabilecek bir sorun olduğu fikrinde birleşiyor. Çünkü dünyanın dört bir yanındaki çocuklar öğrenme konusunda ne kadar hevesli ve istekli olduklarını pandemi sürecinde bir kez daha gösterdiler. Oldukça zor koşullar altında, öğretmenlerinin ve velilerinin desteği ile dersleri takip etmeyi başardılar.
Yine de okulların amacı çocukların en kısa zamanda yüz yüze eğitime, sorular sormaya, arkadaşlarıyla birlikte grup çalışmaları yapmaya ve eski öğrenme hızlarına bir an önce kavuşmalarını sağlamak. Bunun sağlamak için:
- Uzaktan eğitimden yeterince faydalanamış öğrencilere ayrıca destek verilmesi
- Okulların yeni dönem müfredatlarından önce bir önceki dönemin konularından oluşan telafi programının yapılması
- Gerekiyorsa televizyon ve internet aracılığıyla uzaktan eğitim çalışmalarına da devam edilmesi
- Velilerin işbirliği ile ev ortamında da okul rutininin korunması gibi faktörlerden söz edebiliriz.
Özel Gereksinimler ve Psikolojik Destek Önemli
Krizle baş etme konusunda çocukların ve yetişkinlerin becerileri birbirinden farklıdır. Çocuklar, duygularını ifade etme konusunda zorlanabilirler. Çocuklara duygularını ifade etmelerini öğretmek, kendilerini güvende hissedecekleri bir ortam yaratmak ve akıllarına takılan soruları aileleri ile paylaşabileceklerini anlatmak onlara iyi gelecektir. Okul moduna girme konusunda zorlanılmasının son derece doğal ve normal olduğunu fark eden çocuklar evdeki rutinlerinin korunması sayesinde yavaş yavaş okul rutinlerine de alışacaklardır.
- Çocukların ruh sağlığını koruma konusunda okul yönetimi neler yapacak?
- Özel gereksinimli çocuklar için alınan ek önlemler neledir?
- Çocukların güvenliği için okulda alınan önlemler nedir?
- Hastalığa yakalanan kişilerin etiketlenmemesi için okulun zorbalık karşısındaki tutumu nasıl olacak?
- Okul aile birlikleri aracılığıyla veliler, okulların güvenli olma konusunda yapılan çalışmalara nasıl yardımcı olabilir?