Ekranlarda pek çok uzman anne babalara yaşadığımız zorunlu tatilin çocuklarımızın bilişsel becerilerini güçlendirmek için eşsiz bir fırsat olduğunu söylüyor. Peki ama biz bilişsel beceri ne demek, biliyor muyuz?
Bilişsel Beceri Nedir?
Çok basit bir ifadeyle dış dünyadan gelen bilgi ve deneyimlerin zihnimiz tarafından kullanılma ve anlamlandırılma sürecine bilişsel beceri denir. Ancak her gün doğallıkla yüzlerce kez gerçekleştirdiğimiz bu süreç aslında çok karmaşık ve zorludur.
Biliş Neden Karmaşıktır?
Biliş dediğimizde sadece bilgi zihne yerleştirmekten bahsetmeyiz. Kişinin bilgiyi alması, bunu nörolojik olarak işlemesi ve bu bilgi hakkında düşünebilmesini kapsayan bir süreç pek çok farkı basamaktan oluşur. Ayrıca yeni bilgiyi işlemenin yanı sıra daha önce edinilmiş eski bilgilerin de kullanılması ve diğer bilgilerle karşılaştırıp kullanabilmesi de bilişsel beceridir.
Çocukların bilişsel süreçleri yavaş yavaş gelişir ve büyüdükçe daha üst düzeyde bilişsel beceriler edinirler. Fiziksel olarak geliştikçe ve doğru bilişsel deneyimlerden geçtikçe bilgiyi daha rahat işlemleyebilir, bilgiler arasında ilişkiyi daha hızlı kurabilir ve analitik olarak düşünebilir hale gelirler.
Somut Bilgi Dönemi
Çocukların somut bilgiye geçme yaşları 6-7 yaş dönemidir. Bu nedenle tüm dünyada çocukların bu yıllarda ilkokul eğitimine başlarlar. Bu yaşlarda çocuklar hem içine girdikleri zengin sosyal etkileşim hem de okuma yazma, sayma becerileri gibi teorik bilgilerin de katkısıyla bilişsel yeterlilik açısından çok hızlı bir döneme girerler.
Düşünme, problem çözme, karmaşık sorunların üstesinden gelme becerileri gelişir. Nesnelere, mekansal konuma, miktara, hacim kişiler dönük farkındalıkları olgunlaşır; karşılaştırmalar yapabilir, problem çözebilir hale gelirler. Örneğin kısa ve geniş bardaktaki süt ile ince uzun bardaktaki sütün aynı miktarda olduğunu görebilirler; parçalanmış çikolatalarla kalıp halinde olanın aynı miktarda söyleyebilirler.
Bununla birlikte çoğumuz bilişsel gelişimin sınıfta bir öğretmen eşliğinde, okuyarak, yazarak en iyi şekilde gelişeceğini düşünsek de bu tek başına yeterli değildir. Çocukların bilişsel becerileri sadece sınıf ortamında gelişmez, eğer doğru şekilde desteklenirse, sınıf dışındaki ortamlarda da iyi bir ivme kazanabilir. Hatta çocuğu aslı geliştiren teorik bilgiler değil deneyim, ebeveynleriyle etkileşim halinde öğrendiği ve yaşama taşıdığı bilgilerdir. Böyle fırsatlar çocuğun neden sonuç ilişkilerini anlaması açısından çok önemli fırsatlardır.
Neden sonuç ilişkisini fark edebilen çocuklar sosyal olarak da gelişirler; davranışlarının sonuçlarını önceden değerlendirebilir, kendilerini akran zorbalığından korur, doğru kararlar alırlar. Bilişsel becerileri akranlarına göre ileri seviyede olan bir çocuk, bilgisayarda oyun oynamaktansa ödevlerini tamamlaması gerektiğini, böylelikle ertesi gün gireceği sınavda düşük not almayacağını bilirler.
Somut Bilgi Nasıl Desteklenir?
Özellikle küçük yaşlarda çocuğun somut beceri öğrenmesinin ve bu becerileri test edebilmesinin en temel yolu oyundur. Oyun oynarken çocuklar kendi beceri ve kapasitelerini, toplumsal rollerle ilgili bilgilerini ve karar verme becerilerini geliştirirler. Daha ileri yaşlarda ise oyun çocuğun toplumsal rolleri anlayıp uygulamasını, yaratıcılığını, arkadaşlarıyla iletişim kurma, birlikte hareket etme, rekabet etme ve liderlik becerilerini geliştirir.
Bazı çocuklar oyun oynarken anne babalarını yanlarında görmek isterler. Bu durumlarda yetişkinlerin yapması gereken, oyunu yönetmeyi olabildiğince çocuğa bırakmak ve onun kurduğu oyun dünyasının içine girmektir. Böylece çocukların sosyal becerileri ve duygusal olgunluklarını geliştirirler.
Soyut Bilgi Dönemi
Yaş büyüyüp fiziksel gelişim belirli bir düzeye eriştiğinde çocukların düşünme becerilerine soyut düşünebilme de eklenecektir. Hayata dair pek çok deneyim sadece somut bilgi yoluyla kavranamaz; ergenlik adını verdiğimiz bu dönemde duygu, istek, hayal, ideal, fikir ve sezgiler çocukların zihninde kavramsallaşmaya başlayacaktır.
Ergenlik aynı zamanda beynin gösterdiği sıradışı gelişim açısında da kayda değerdir. Ergenlik döneminde beyin çok hızlı bir dönüşüm gösterir; çoğu zaman genç çocuk bu dönüşüme ayak uydurmakta, duygusal , sosyal ve fiziksel olarak kendisini yönetmekte zorluk çeker.
Soyut Bilgi Gelişimi Nasıl Desteklenir?
İşte bu dönemde soyut bilgi gelişiminin de desteklenmesi gerekir. Ergenin ailesinden ve sosyal çevresinden aldığı destek, onay ve soyut düşünme becerisinin desteklenmesi için yaratılan olanaklarla soyut becerilerini geliştirir. Ebeveynlerle kurulacak sağlıklı ve zengin diyaloglar, yakın çevreye ve hayata dönük gözlemler yapma, gündelik hayata dair eleştirel bir bakış açısı geliştirmek, çevredeki sorunlar üzerine düşünmek bu desteklerin başında gelir. Bununla birlikte bir gencin soyut düşünme becerisi en çok okuyarak gelişir. Bir ergen en kadar nitelikli ve zengin okuma olanağına sahip olursa o kadar derin düşünebilecektir.
Soyut düşünme becerisi gelişen gençler örneğin aile kavramı, insan ilişkileri, toplumsal yaşam, adalet, eşitlik, gelecek kavramları üzerine düşünmeye başlar. Kendi kişiliğini tanır, kendisi için planlar yapabilir. Farklı bakış açıları, ideolojiler, hayata dair seçenekler gibi kavramların farkına varabilir.
Bilişsel Beceri: Genler mi Eğitim mi?
Çocukların bilişsel becerilerinin gelişmesinde genlerin azımsanmayacak kadar ciddi bir rolünün olduğunu biliyoruz. Bunun yanı sıra bu beceriler eğitim ve pratik ile geliştirilmelidir. Doğru uyaranlar ve deneyimle desteklenen çocuklarda bilişsel alt yapı daha güçlü olacaktır.
Bilişsel Beceriler konusunda kritik eşik var mı?
Bilişsel becerilerin çocuğun fiziksel gelişimine uygun bir şekilde, doğru zamanda desteklenmesi önemlidir. Yaşına uygun şekilde etkileşim ve öğrenme fırsatı bulamayan çocuklar gelişim dönemlerinin ardında kalabilirler. Buna gelişim geriliği adını veriyoruz.
Bununla birlikte gelişimde çocuklar arasındaki bireysel farklılıklara dikkat çekmeliyiz. Her çocuk kendi hızında ilerler. Beklenilen yaş aralığında belirli bir bilişsel beceriyi edinemeyen çocukta “kesinlikle gelişim geriliği ya da öğrenme bozukluğu var” diyemeyiz. Eğer çocuğumuzun bilişsel gelişimi konusunda endişelerimiz ve soru işaretlerimiz varsa alanında yetkin uzmanlara danışabiliriz. Doğru gözlem ve ölçekler ile çocuğumuzda öğrenme bozukluğu olup olmadığını ancak onlar bize söyleyebilir.
Öğrenme bozukluğu tanısı alan birçok çocuk yükseköğretime devam edebilir, mesleklerinde başarılı olabilir. Hatta bazen öğrenme bozukluğu tanısıyla başlayan özel eğitim süreci çocukların hayatında fark yaratacak çalışmalara imza atmalarını da sağlayabilir. Ufak bir anımsatma yapmakta da fayda var; gelişim bir bütündür. Çocuğun fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal becerilerinin gelişimini desteklemek de anne babalar olarak bizim sorumluluğumuzdadır..