Rüzgar, her zaman hareketli ve kolay öğrenen bir çocuktu. İlkokul birinci sınıfa büyük bir heyecanla başlamış ancak birinci ayın sonunda okul heyecanı giderek sönmeye başlamıştı. Okul pek de beklediği gibi değildi. Aynı harfi sayfalarca yazmak, çizgiler çizmek, düzenli ödevler yapmak Rüzgar için pek de eğlenceli değildi. Öğretmeninin neden her şeyin sürekli tekrar ettiğini de anlamıyordu. Biraz da bu yüzden okuma yazmayı öğrendikten sonra anne ve babasına artık okula gitmek istemediğini söylemişti. Bu isteğinin gerçekleşemeyeceğini ve okul hayatının yıllarca süreceğini öğrendiğinde ise hayal kırıklığına uğradı.
Ödev Yapmak Çok Sıkıcı!
Okuma yazmada zorluk çekse de matematikte iyi sayılırdı. Problemleri arkadaşlarından hızlı kavrıyor, sonuca aklından hesap yaparak ulaşıyordu. Ancak öğretmen işlemlerin deftere yapılmasını ve her işlemin sonucunun ne olduğunun yazılmasını istediğinde sıkılıyordu. Okulda herşeyin uzun uzun yazılması ve konuşulması onu hayal kırıklığına uğratıyordu.
Eğitim hayatı boyunca en çok deney yapmaktan hoşlandı. Bir soruna ya da projeye yeni bir bakış açısı getirmek onu çok mutlu ediyordu. Küçük modeller yapmak, buluşlar denemek, laboratuara girip çalışmak okulun en iyi yanıydı. Onu anlayan ve destekleyen bir Fen Bilgisi öğretmeni olması da büyük bir şanstı.
Evde ve Sokakla da Öğrenilir!
Bu becerisini evde de kullanıyordu. Zinciri çıkan bisikletten, bozulan kumandaya kadar tüm mekanik aletlerden anlıyordu. Liseye başladığında ailenin tüm mekanik sorunlarının üstesinden geliyor; cep telefonlarını bile tamir edebiliyordu. Bununla birlikte ödev olarak verilmemiş hiç bir kitabın kapağını açmadan, eline bir tek roman almadan mezun olacaktı. Okuması ilkokul öğrencisi düzeyindeydi. Karnesinde hiç zayıfı olmamasına rağmen öğrencilik hayatı boyunca sadece bir kez teşekkür belgesi almıştı.
Dört yıllık bir üniversiteye gitmeyi hiç istemedi. Ailesinin ısrarıyla iki yıllık Meslek Yüksek Okuluna devam etti. Ailesinin ve öğretmenlerinin beklentisinin tersine oldukça başarılı bir meslek hayatı olacaktı. Pratik zekası, çözüm odaklı olması meslek hayatında ona avantaj sağlayacaktı.
Rüzgar, 4 MAT modelindeki sağduyulu öğrenendir. Hayatın pratik yönüyle olan güçlü bağıyla Sağduyulu Öğrenen olarak adlandırılan bu modelde kişi kendisine sunulan teorik bilgilerin dışına çıkarak kendisi için düşünmeyi, keşfetmeyi ve harekete geçmeyi tercih eder.
Sayduyulu öğrenenler;
- Küçük yaşlardan itibaren pratik işlere dönük bir yetenekleri vardır. İlk yaşlarda oyuncaklarını yaşları ilerledikçe evdeki küçük mekanik eşyaları tekrar tekrar bozup yapmaktan zevk alırlar.
- Özgüvenleri yüksektir. Mekanik olarak düşünebilir, sorunları ifade edebilir ve çözüm üzerinde uzun uzun çalışırlar. Bazen gündelik sorunları çözmek bazen de daha kapsamlı problemlere yanıt bulabilmek için uğraşırlar.
- Yönergeleri izleyerek, basamak basamak ilerleyerek, deneyip yanılarak sonuca ulaşmak konusundaki mekanik beceri çoğu zaman büyükleri şaşkınlığa uğratır.
- Bununla birlikte okuma, yazma gibi akademik alanları zayıf oldukları yanlarıdır. Uzun bir metni okumak, karmaşık mesajları takip etmek, birbirlerine yakın seçenekler arasındaki farkları görmek onları zorlar.
- Kendilerini konuşarak ifade etmekte zorluk çekerler. Çok iyi bildikleri bir konuda bile söz alıp konuşmayı değil, izlemeyi tercih ederler. Duygularını ifade etmek konusunda güçlü değildirler. Öğretmenleriyle iletişim kurmaz, dersi kendi içlerinde dinlerler.
- Bilişsel olarak amaçlara dönük düşünür, kendi düşüncelerinden çok genel kabul görmüş verilerle öğrenmeyi tercih ederler. Kinestetik, işitse ve görsel öğrencilerdir.
4 MAT Öğrenme Eğilimi Modeli hakkında bilgilenmek için “4 MAT Öğrenme Modeli ya da Daha İyi Öğretmek Mümkün mü?” adlı makalemize göz atabilirsiniz.
Farklı öğrenme eğilimleri için “Alp: Analitik Öğrenen”, “Duygu: Yansıtıcı Öğrenen”, “Rüzgar: Sağduyulu Öğrenen” adlı makalelere de göz atabilirsiniz.