salgınla birlikte ilk etkilenenler öğrenciler ve eğitim hizmeti oldu. neyse ki EBA denilen Eğitim Bilişim Ağı vardı. ilk elde de hemen devreye sokuldu uzaktan eğitimde. öncelikle sınava girecek olan 8 ve 12. sınıflar için uygulanan canlı ders sistemi geçen hafta diğer sınıflarla beraber ilkokul 3 ve 4. sınıflar için de uygulandı.
uzaktan eğitimin verimli olabilmesi için öncelikle nelerin yapıldığına, nelerin hatalı, eksik olduğunu tespit etmek gerekir. tespitler de ne kadar sahici, veri üzerinden olursa o kadar önümüzdeki eğitimle ilgili süreci verimli hale getirmiş oluruz. bu hafta öğretmenlerden telafi eğitimleri ile ilgili öneri istenmesi bu anlamda önemlidir. umarım layıkıyla yapılır, dilerim ciddiyetle incelenir süreç ve öneriler.
EBA 2011’ten bu yana vardı…
ilk elde televizyon ve EBA’da ders anlatımına ağırlık verildi. oysa EBA, yanlış hatırlamıyorsam 2011’den beri yani Fatih Projesinin ilk günlerinden bu yana var. en başlarda içeriğinde çok fazla bir şey yoktu. ancak öğretmenlere yönelik içerik üretmek için kullanılan programlar ve kullanım öğretimleri vardı. yine öğretmenin kendi üreteceği ders, etkinlik, ölçme modülleri vardı. üretilen içeriklerin paylaşımı vardı. son yıllarda ise özellikle ortaokul ve liseler için çevrimiçi dersler, etkinlikler, videolar ve ölçme değerlendirmeler eklenmeye başlanmıştı. salgından önce özellikle ortaöğretim için çevrimiçi eğitime uygun bir haldeydi. ilkokullarda ise 4. sınıflar için içerikler mevcuttu. yani bir öğrenci EBA’ya öğrenci girişinden kayıt yapıp girdiğinde ders sunumu, etkinliği, ölçme vb. işlemleri yapabiliyordu. okula destek olan bir sistemdi.
EBA’nın tasarım ve içeriği değişti..
ancak yaşadığımız zorunlu durumda önce EBA’nın gayet kullanışlı olan giriş ekranı değişerek karışık bir hal aldı. sonrasında sadece ders sunumuna odaklanıldığı için etkinlik ve ölçme kısımları kullanılamaz oldu. son olarak da telafi eğitimi için tüm öğrencilerin sınıflarına göre canlı derse girişte sorun yaşanmaması için bir planlama yapıldı ancak telafi eğitimi dışında EBA’ya girmek mümkün olmadı.
bu hafta telafi eğitimi (canlı ders) ile ilgili öğretmenlerden öneri ve görüş istendi. 1-30 haziran dönemi ile ilgili olarak. özellikle yaşanan soruna karşı farklı, alternatif öneriler de istenmekte.
öğretmen olarak benim ve öğrencilerimin yaşadığı sorunlardan hareketle bazı önerilerde bulundum; sizinle de paylaşmak isterim.
Yoğunluk verimi etkiliyor
tek kapı olarak EBA’nın kullanılması, aslında fayda sağlayacak olan EBA’yı verimsiz hale getirmiştir.
- canlı ders girişlerini yapmakta bile zorlanılmıştır.
- EBA uzaktan eğitim içerikleri kullanılmaz hale gelmiştir.
- canlı derse giriş kapısı, alt yapısı EBA’dan çıkarılmalıdır ki EBA içerikleri kullanılır hale gelmelidir.
Pek çok ailenin internet erişimi yok
bir çok ailenin bilgisayar, tablet, internet erişiminin olmadığını biliyoruz. dolayısıyla bu canlı derslere bir hafta boyunca sadece bir öğrencim katılabildi. sistemin tek merkezde toplanmasının yoğunluğundan, belki internet alt yapı sorunlarından dolayı derslere katılım sağlanamadı.
dolayısıyla canlı derslerin başka bir platformda yapılması gerekmektedir. ayrıca canlı derslerin tek bir altyapı yerine başka başka çevrim içi eğitim hizmeti sunan platformlardan da faydalanılması erişimi kolaylaştıracaktır.
ayrıca bilgisayar, tablet, internet erişimi imkanı olmayanların desteklenmesi gerekir. bunlar olmadan ne canlı ders ne uzaktan eğitim olur. ve bu imkansızlıklar aşılmazsa eğitimde makası iyice açılacaktır.
Öğretmenlerin de eğitime ihtiyacı var
öğretmenlere acilen ve isteğe bağlı uzaktan hizmet içi eğitim imkanları tanınmalıdır. hizmet içi eğitimde de içerikler çevrim içi eğitim, çevrim içi eğitim araçları, proje tabanlı eğitim gibi başlıklar olmalıdır. çünkü önümüzdeki süreç uzun olacak gibi. Özellikle proje tabanlı, 21.yy eğitim anlayışının var olan eğitim sorunlarını aşmada da elzem olduğunu düşünüyorum.
yüz yüze eğitimin yerini hiçbir model tutamaz. ancak bu süreç bir zorunluluk. doğru yaklaşımlarla, hataları ayıklayarak uzaktan eğitimi de en verimli hale getirmek mümkün. umarım yine bahane üretme psikolojisine sığınılmaz. umarım problem varsa çözümde vardır yaklaşımı olur.