Köyleri Kucaklayan Kahraman:Tonguç

Eğitim Politikaları
Tonguç’un Kendi Anlatımıyla Köy Enstitüleri Nasıl Kuruldu?
A+ A-

Cumhuriyet tarihinin en önemli eğitimcilerinin başında gelir İsmail Hakkı Tonguç. Bir kuşağın ‘Tonguç Babası’nın eğitime dair düşünceleri öyle insancıl, öyle topluma dönük, öyle çağdaştır ki bugün bile hepsinin capcanlı olduğunu; eğitimin günümüzdeki sorunlarına bile çözüm üretmeye hazır olduğunu görürüz.

Tonguç’a göre iyi eğitim barışçı, üreten, paylaşan, insancıl bir dünya yaratmak için vardır; insanca duyarlılığı, aklı, bilimi,  dayanışma ve hoşgörüyü geliştirecek; korkuların yerine aklı, sanatı, sanatı, uygarlığı koyacaktır.

Dağınık, perişan, bitkin köyü canlandırma işi çok ağır bir iştir. Henüz hamuru yoğurma dönemindeyiz.
Dağınık, perişan, bitkin köyü canlandırma işi çok ağır bir iştir. Henüz hamuru yoğurma dönemindeyiz.

İnsanlar Candan kazanılmadıkça…

Bu dönüşümü sağlamanın beşiği de okullardır. Tonguç’a göre “elverişli koşullar sağlanmadıkça, insanlar candan kazanılmadıkça, insanlara sevgiyle, içtenlikle davranılmadıkça; değil reform, günlük sıradan işler bile hakkıyla yapılamaz.”

Tonguç dönüşüme, gelişime asıl ihtiyaç duyanların köylerde olduğunun da bilincindedir. Ne var ki bu düşüncesine katılan insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir. “Toprağını, Gordiyas’ın sabanıyla süren, sapını Hitit kağnısıyla çeken köylere, korkmaz bulaşmaz bilgileri anlatan  kara tahta, dört duvar okulları götürmek neye yarayacaktır?”

Daha önce okula kavuşan köylerde hiçbir kıpırtı yoktur. Köylerin harekete geçirilmesi Tonguç’un kafasındaki en büyük sorundur. Yakın dostu Fuat Aydın’a yazdığı mektupta şunları söylemektedir.

“Yapmacık aydınla köye giremeyiz. Onun için köyü harekete geçirebilecek, içinden eleman bulmak lazımdır. Amaç üretimi artırmak, teknikleştirmek, olabildiğince rasyonalize etmektir. Dağınık, perişan, bitkin köyü canlandırma işi çok ağır bir iştir. Öyle aşamaları vardır ki, onları çözümlerken öyle havalara rastlanıyor ki, granitleri tuzla buz etmek gerekiyor. Ama bu atılımı besleyici hava yok. Kurulu düzen buna uygun değil. Henüz hamuru yoğurma dönemindeyiz”.

Tonguç’un Kendi Anlatımıyla Köy Enstitüleri Nasıl Kuruldu?

Hasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanı

1939 yılında Cumhuriyet’in eğitim ivmesini daha da hızlandıracak bir gelişme yaşanır. Hasan Ali Yücel, Mili Eğitim Bakanı olmuştur. Yücel’in dönemi gerçekleştirilecek Maarif Şuraları, eğitmen kursları,  eğitim alanındaki raporlar, dünya klasiklerinin Türkçe’ye kazandırılması ve en önemlisi Köy Enstitüleri’nin  kuruluşuyla eğitim tarihimizin en özel dönemi olarak kazınacaktır zihinlere.

Enstitülüler, iş içinde öğrenerek, üreterek, yaşayarak, emeği esere dönüştürerek ilerlemelidir.
Enstitülüler, iş içinde öğrenerek, üreterek, yaşayarak, emeği esere dönüştürerek ilerlemelidir.

Bir yandan İkinci Dünya Savaşı’nın ekonomik zorlukları yaşanırken bir yandan da genç Cumhuriyet’in eğitimcileri 20 Köy Enstitüsü kurar, eğitime başlarlar. Tonguç’a göre “Enstitüler, kendilerine ayrılan topraklarda bütün ihtiyaçların karşılayarak yaşamlarını sürdürmeli; iş içinde öğrenerek, üreterek, yaşayarak, emeği esere dönüştürerek ilerlemelidir.”

Bütün Zorlukların Yerine, Bir Eser Yaratmanın Zevki..

Tonguç  bir enstitüden diğerine gitmekte; öğretmenlerle toplantılar, öğrencilerle sohbetlerle okulların amacını anlatmaktadır.  Tonguç Baba, “Yüzlerce öğrenci enstitü sınırları içinde çalışmaya başlayınca bir taraftan kazma sesleri, bir taraftan motor uğultusu, müzik dersliğinden mandolin sesi duyulur; hareket, canlılık, neşe, kahkaha her yeri sarardı. İşlerine saldıranların karşısında zorluklar yok olur; hamle kuvveti tembelliği, uyuşukluğu ortadan kaldırır, ,bunların yerine eser yaratmanın zevki geçerdi.” diyerek enstitülerdeki üretme ruhunu anlatmaktadır.

Tonguç’un Kendi Anlatımıyla Köy Enstitüleri Nasıl Kuruldu?
Tonguç’un Kendi Anlatımıyla Köy Enstitüleri Nasıl Kuruldu?

İleri ve Medeni Yaşayışı Kendimiz Yarattık

Okullar kısa zamanda  gelişirler. “Enstitülerde birkaç yıl içinde 15 bin yatılı  öğrenciye yetecek 700’e yakın yeni bina kuruldu; geniş meyve sebze bahçeleri meydana getirildi; yollar yapıldı; enstitü dolayları bağlar, koruluklar, oyun ve spor alanlarıyla süslendi; sular akıtıldı;  elektrik lambaları yakıldı; bu kurumları uzak yerlere bağlayan telefon ve posta merkezleri yaratıldı. Böylece köylerden gelen öğretmen adayları için  ileri ve medeni yaşayışa elverişli çevreler yaratıldı. Öğrenciler bu çevrenin içinde bilgiyi yaşayarak ve iş yaparak öğrenme fırsatını yakaladılar.”

Pedagoji Tarihinin Değerli Bir Sayfası

Ancak Köy Enstitüsü demek son dönemlerde eleştirenlerin sıklıkla dile getirdiği gibi sadece iş değildir. Tonguç döneminin uluslararası eğitimci ve pedagoglarıyla da çalışmış, okulların gençleri pozitif bilgilerin ışığında eğiten bilim yuvaları olmasına özel bir önem vermektedir. Tonguç için  “Köy Enstitüleri pedagoji alemine yeni değerler katan, çocuğu modern pedagojinin ilkelerine uyarak eğiten, haklarına kavuşturarak onlara çocukluk ve gençlik çağlarının özelliklerine göre yaşama yaşamayı sağlayan; onu etkin duruma sokan ve bu bakımdan pedagojinin gelişmesine hizmet eden kurumlardır.”

Ulusal Varlığın Fışkırdığı Kaynak

Tonguç’a göre “Türk çocuğunun yaratıcı kudreti meydana çıkartılmış, gelenekçi okulun çocuğu ezen, yıpratan sakat usulleri yerine yeni metodlar geliştirilmiştir. Enstitüler ulusal varlığın ve değerlerin fışkırdığı birer kaynak olmuşlardır.”

Kaynak: Bu yazıda kulanılan metinler Aramızdan Ayrılışının 50. Yıldönümünde İsmail Hakkı Tonguç ve Okul Öncesinden Yüksek Öğrenime Eğitim Sorunları, Çözüm Önerileri, Sempozyum Bildirileri adlı kitapta yer alan  Mehmet Başaran’ın kaleme aldığı ‘Yitirişimizin 50. Yılında Tonguç Aydınlığı’ adlı makalesinden ve Mustafa Aydoğan’ın (1997) İsmail Hakkı Tonguç, Kitaplaşmamış Yazıları Cilt 1. adlı kitabından derlenmiştir. Tırnak içinde yer alan cümleler İsmail Hakkı Tonguç’un kendi cümleleridir.

Etiketler: ismail hakkı tonguç, ismail hakkı tonguç kimdir, köy enstitüleri, Köy Enstitüleri nasıl kuruldu

İlginizi Çekebilir

Sosyal Medya Hesaplarımızı Takip Edin

Eğitim Kolektifi’nin Büyümesine Destek Olun!

İçeriklerimizi beğeniyorsanız daha fazla okuyucunun bize ulaşmasına destek olun.
Bizi Sosyal Medya Hesaplarımızdan Takip Edin, Beğenin, Paylaşın.

Takipte Kalın!

Facebook sayfamızı beğenin ve yeni yazılarımızdan haberdar olun.

Reklam

Yazar Hakkında

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.

milli eğitim bakanı olsaydım kitap
eğitim kolektifi milli eğitim bakanı olsaydım kitap satın al

Milli Eğitim Bakanı Olsaydım

90 

Ahmet Yıldız, Ayşegül Kanal, Cem Demirayak, Gözde Durmuş, Engin Karadağ, Erdal Atıcı, Erdal Küçüker, Esergül Balcı, Fevziye Sayılan, Feyzi Coskun, Gökçe Güvercin-Seçkin, Gözde Durmuş, Hasan Aydın, M. Cansu Balcı, Meral Uysal, Mustafa Gazalcı, Niyazi Altunya, Nurcan Korkmaz, Orhan Özdemir, Reşide Kabadayı, Rıfat Okçabol, Selen Balcı, Ş. Erhan Bağcı, Vildan Özdemir
Eğitim Kolektifi Yayınları
Reklam

En Yeniler

En Popüler

Dosyalar

Reklam