Çocukluk anılarınız unutulduğunda ve artık kendine güvenen bir yetişkin olduğunuzda hatırlamasanız da utangaç olmak bir çocuğun başına gelebilecek en zorlu, en can yakıcı deneyimlerden biridir.
Bununla birlikçe çocuğumuzun utangaçlık acısını dindirmek için yapabileceğiniz çok az şey vardır. Çünkü pek çok ebeveynin bildiği gibi çocuğunuzun utangaç olmasını engelleyemeyiz ancak onların özgüvenini geliştirmek ve cesaretini arttırmak için yapabileceğiniz bazı şeyler olabilir.
Doğru Rol Model Olun
Öncelikle sizden başlayalım. Pek çok durumda olduğu gibi zorluklarla başa çıkmak konusunda da çocuklar önce ebeveynlerine bakar, onları örnek alırlar. Çocuğunuzun çekingenliğini yenmesini, kendisini doğru ifade etmesini istiyorsanız önce kendi tutumunuzu gözden geçirin. Tanımadığınız insanların arasına girdiğinizde nasıl davranıyorsunuz, çatışmalı durumlarda kendinizi nasıl ifade ediyorsunuz gibi soruları yanıtlamadan çocuğunuzun tutumunu eleştirmeyin.
Eğer siz de içedönük biriyseniz çekingen olduğunuz durumlarla başa çıkmak için neler yaptığınızı çocuğunuzla tartışın. Kendi çekingen davranışlarınızla ilgili espriler yapın. Kendinizi ifade etmek için attığınız adımları çocuğunuzun fark etmesini sağlayın.
Çocuğunuzun Duygusunu Ciddiye Alın
Beş yaşındaki Esra başka insanların ayaklarını görmesinden çok utandığı için açık ayakkabılar, sandaletler giyemiyor. 6 yaşındaki Rüya neredeyse her gün gördüğü dedesiyle hiç konuşamıyor. 3 yıldır anaokuluna giden İpek hala her sabah okula gitmemek için ağlıyor.
Utangaçlığı, içedönüklüğü herkes farklı farklı yaşar. Bir yetişkin olarak size çok sıradan, basit gözüken bir ortam çocuğunuza büyük bir kaygı yaşatabilir. Eğer gerçekten çocuğunuzun utangaçlığını yenmesine yardımcı olmak istiyorsanız, çocuğunuzun duygusunu hiç eleştirmeden olduğu gibi kabul etmeniz bu işin ilk koşuludur. Size ne kadar küçük, önemsiz ya da saçma sapan görünürse görünsün çocuğunuzun yaşadığı kaygıyı kabul edin. Bu onlarla iletişiminizin devamını da sağlayacaktır. “Bundan utanacak ne var, bir küçük şey’” dediğinizde çocuk o konuda utandığı için sizden de çekinecektir.
Çocuğunuz Yerine Siz Tepki Vermeyin
Deniz eve geldiğinde teneffüste bacağına vuran arkadaşına karşı kendisini savunamadığı için çok üzgündü. Akşam yemeğinde babası oğluna vuran çocuğa o kadar sinirlendi ki bütün akşam söylendi. Babasının öfkesi Denizi çok korkutmuştu. İçten içe babasının arkadaşına değil kendisine kızdığını düşünüyordu. Bir daha asla babasına olanları anlatmamaya karar verdi.
Çocuğunuz sizden bir konuda yardım istediğinde aslında sadece anlaşılmak ister. Anne ya da babasının kendisi adına öfkelenmesi, üzülmesi ya da duygularını üstlenmesi çocuğun gerçek duygusunun anlaşılmasını engeller. Çocuk yaşadığı şeyin daha fazla abartılmasından korkar, başka olayları anlatmaktan çekinir. Çocuğunuzun bir yerine bir şey olursa elinizden geleni yapabilirsiniz. Ancak çocuğunuz utanıyorsa, içe kapanıyorsa bunu abartmak, fazla reaksiyon göstermek çocuğunuz açısından durumu çok zorlaştıracaktır.
Çocuğunuzun Bakış Açısını Değiştirin
Sınıfta öğretmenin sorusunu yanıtlarken ağzından yanlış bir söz çıkan çocuğunuz herkesin nasıl kahkahalarla güldüğünü anlatıp ağlıyor. Başına geleni kimsenin unutmayacağından ve herkesin kendisiyle alay edeceğinden emin gözüküyor.
Çocuklar genel olarak herkesin kendileriyle ilgilendiğini düşünürler, bu merkezci düşünce onlar kaygılandırır. Peki çocuğunuzun bakış açısını nasıl değiştirmek için ne yapılabilir?
Olayın Açısını Değiştirin: Çocuğunuza dışarıdan gözlemci olduğu benzer durumları hatırlatarak olaya uzaktan bakmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin sınıfta daha önce komik yanıtlar veren arkadaşların oldu mu? Başka arkadaşların komik cevaplar verdiğinde sen ne yapmıştın? Ertesi gün bu olayı hatırladınız mı ? gibi sorularla çocuğunuzun olaya bakış açısını değiştirebilirsiniz.
Paylaşın: Kendi yaşadığınız benzer olayları paylaşıp sonra da yaşadıklarııza gülmeniz çocuğunuzun yaşadıklarını normalleştirmesini kolaylaştıracaktır.
Konuşmayı Çocuğunuzun yönetmesine izin verin: Çoğu zaman sorular sormak ve çocuğunuzun yanıtlarını dinlemek faydalıdır. Ancak bazı durumlarda çocuğunuz konuşmak istemeyebilir. Bu durumda çocuğunuzun sınırlarına saygı duymak yapılabilecek en önemli uygulamadır.
Olumlu Yönlerı Ortaya Çıkarın
Peki yaşadıklarını anlatan çocuğumuzu nasıl dinlemeliyiz? Hangi ilkeleri uygulamalıyız? Çocuğunuz olay sırasında neler hissettiğini anlatırsa temel iletişim kurallarını hatırlayın. Çocuğunuzu dinlerken:
- Yaşadığı üzüntü konusunda onu avutmayın.
- Olayın üstünü ötmeyin, konuyu değiştirmeyin.
- Bununla birlikte çocuğunuzun yaptığı olumlu davranışların altını teker teker çizin.
Sınıfa girdiğinde utandığını anlatan çocuğunuza geri dönmeden sırasına kadar yürüdüğünü hatırlatabilirsiniz. Sahnede şiir okurken şaşıran çocuğunuzu konsantrasyonunu bozmadan şiiri sonuna kadar ettirdiği ve sahneden inmediği için tebrik edebilirsiniz. Bir yetişkin ona soru sorduğunda soruya yanıt veremese de gülümsediğini hatırlatabilirsiniz. “Böyle bir şey yaşandığı için üzgünüm ama sen elinden gelenin en iyisini yaptın, gerçekten çok cesur davrandın.” gibi bir cümleyle çocuğunuza neyin olumlu olduğunu gösterebilir böylece çocuğunuzun o beceriyi tekrar etmesini sağlayabilirsiniz.
Çocuğunuza Güvendiğinizi Gösterin
Çocuğunuz utangaçlığını yenmeyi ne kadar isterse istesin gerekli duygusal gelişimi göstermeden, özgüvenini geliştirmeden utangaçlığının üstesinden gelemeyecektir.
Ancak çocuğun bu gelişimi göstermesi en olumlu bakışla bile aylar hatta yıllar sürecektir. Bütün bu dönem boyunca ebeveyninin gerekli sabır ve desteği sağlaması da bu gelişimin olmazsa olmaz koşuludur.
Bununla birlikte bazı durumlarda çocuklar için utangaçlık giderek içinden çıkılmaz bir sorun haline gelebilir. Eğer çocuğunuz ortada ciddi nedenler olmadığı zamanlarda da okuldan mutsuz geliyor, giderek daha fazla içe kapanıyorsa durum utangaçlıktan sosyal fobiye dönüyor olabilir.
Sosyal fobi genellikle ergenlik yaşına doğru ortaya çıkar. Bununla birlikte bunun temelleri erken yaşlardan itibaren atılır. Sosyal fobisi olan çocuğun rahatsız olması için özel bir olaya gerek duyulmaz; günlük hayat bile çocuğun utanmasına yol açar. Bu nedenle anne-babanın çocuklarından gelecek işaretlerin doğru anlaşılması konusunda dikkatli olması çok önemlidir.