Son günlerde hepimiz yeni virüs haberlerini kaygıyla izliyoruz. Sadece haftalar önce adını duymuş olsak da kendisinden önceki virüse göre çok daha hızlı yayılan ve çocuklara daha kolay bulaştığı iddia edilen yeni varyantın günlük hayatta nasıl bir etkisi olacak? Kısıtlamalar artacak mı ve en önemlisi okulların açılmasını geciktirecek mi? Sizleri bilgilendirmek amacıyla bu konuda uluslararası basında yer alan 3 önemli makaleyi çevirdik. Yeni varyantın günlük hayata olası etkileri, ülkelerin bu konudaki tutumları ve okulların açılmasına dair alınan önlemleri bu makalelerde bulabilirsiniz.
Makalelerden ilki Apoorva Mandavilli tarafından kaleme alınan ve 20 Ocak 2021 tarihinde New York Times’da yayınlanan “What Does a More Contagious Virus Mean for Schools?” adlı yazı Makalenin kısaltılmış uyarlamasını dikkatlerinize sunuyoruz.
Daha Bulaşıcı Virüsün Okullar İçin Anlamı Ne Olabilir?
Yeni varyant hayatımıza gireli sadece haftalar oldu. Bu konudaki ilk raporlar yeni varyantın yetişkinler kadar çocukları da etkilediği ve bulaşma hızının da daha yüksek olduğunu gösteriyordu. Bu da açık kalması için önemli çaba gösterilen okulların kapatılabileceği spekülasyonlarını beraberinde getirdi. Ancak İngiltere Halk Sağlığı adlı kamu kuruluşunun yaptığı araştırma sonrasında paylaştığı veriler bu endişeleri ortadan kaldıracak gibi gözüküyor.
Buna göre, yeni varyantla enfekte olmuş ve 3000’i 10 yaş altında 20 000 kişi ile gerçekleştirilen detaylı görüşme ve incelemeler, çocukların hastalığı bulaştırma olasılığının yetişkinlerin yarısı kadar olduğunu gösteriyor. Bu oran, covid19’un eski halindeki orandan çok da farklı değil.
İngiliz Hükümetine Bilim Danışmanlığı yapan ve St Andrews Üniversitesi’nde Enfeksiyon Hastalıkları ve Viroloji alanında görev yapan Doktor Müge Çevik “önceleri yeni varyantın çocuklardaki bulaşıcılığının yüksek olduğu konusunda spekülasyonlar vardı,” diyerek ekliyor “aslında durum tam olarak böyle değil.”
Ülkeler Neler Yapıyor?
Ancak yine de yeni varyantın hem çocuklar hem de yetişkinler arasında hızla yayıldığını biliyoruz. Rapor, yeni varyantın yayılma hızının eskisinden %30-50 oranında daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu oran uzmanların önceden tahmin ettikleri %70’lere göre düşük, ancak yine de günlük hayatı etkileyecek kadar yüksek. Peki bu konuda ülkeler nasıl önlemler alıyorlar?
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Covid’in ilk günlerinden itibaren okulları açık tutmak için elinden geleni yapmak konusunda söz vermiş ve okulların açık tutulmasını politik bir öncelik olarak ifade etmişti. Ancak yeni varyantla birlikte artan vaka sayıları ve giderek çökmekte olan sağlık sistemi karşısında rotasını değiştirmeyi ve okulları uzaktan eğitime geçirmeye karar verdi.
Almanya, Merkel’in okulların kapanacak son yerler olacağı konusundaki beyanının ardından öğrencilerine maske kullanımı, pencerelerin düzenli olarak açılması ve sınıf içi sıcaklıkların kontrol altında tutulması konusunda zorunlu kurallar getiren ve yüzyüze eğitimi en uzun süre uygulayan ülkelerin başında geliyordu. Ancak yeni varyant bulguları, yılbaşı tatilinin Ocak ayı sonuna kadar uzatılması kararını getirdi.
Fransa yeni varyantın az görüldüğü ülkelerden birisi. Salgın yönetimi ile ilgili zorluklar yaşanmayan ülkede, Eylül ayında uygulanmaya konan okul protokolleri halen devam ediyor.
ABD’de ise yeni varyant henüz az sayıda eyalette görüldü ve vaka sayıları toplam covid vakalarının 0.5’ından daha azını oluşturuyor. New York’ta ve ülkenin pek çok eyaletinde okullar eğitime devam ediyor. Bununla birlikte virüsün yüksek seyrettiği bölgelerde kapalı olan okullar da var.
Okullar Hangi Önlemleri Alıyor?
Brooklyn’de çalışan ve sağlıkta eşit haklar sağlamak konusunda çalışan Advancing Health Equity’nin kurucusu olan doktor Uché Blackstock “Açıkçası, okulları kapatmakta çok geç kalacağımız bir noktaya gelmek istemiyoruz,” diyor ve ekliyor “ öte yandan çocuklarımızı ve gençlerimizi yüzyüze eğitimde olabildiğince uzun süre tutmak konusunda elimizden geleni yapmak zorundayız.”
“Bunun için de uygulanacak önlemler ve kurallar konusunda çok dikkatli olmalıyız. Tüm öğrenci, öğretmen ve görevliler maskelerini sürekli olarak takmalı ve okul binasında ve sınıflarda yeterli havalandırma düzenli olarak yapılmalı. Sınıf pencerelerinin açılması, uygun durumlarda açık havada ders yapılması, öğrenciler bölünerek farklı saatlerde okula getirilmesi, sosyal mesafenin korunması, ellerin düzenli yıkanması gibi rutin önlemler hiç aksatılmadan uygulanması.”
Boston Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Helen Jenkins ise “Ben de benden önceki uzmanların son aylarda söylediklerinin aynısını söyleyeceğim,” diyor “Okulları açık tutmanın bazı riskleri var. Ancak doğru önlemlerle risk önemli miktarda yönetilebilir.”
Yaş Grubu ve Enfeksiyon Riski
Yaş ve enfekte olma riski arasındaki ilişkiyi araştıran halk sağlığı uzmanlarına göre 10 yaş altındaki çocukların varyantı yayma olasılığı yetişkinlerin yaklaşık yarısı kadar. 10 ile 19 yaş grubundaki ergen ve gençlerin varyantı yayma olasılığı ise küçük çocuklara göre daha yüksek ancak yetişkinler kadar değil. (Ancak Doktor Müge Çevik, bu bu yaş grubundaki aralığın, sağlıklı sonuç çıkartamayacak kadar geniş olduğunu; biyolojik olarak, 10 yaşındaki bir çocukla 19 yaşındaki gencin çok farklı olduğunu belirtiyor.)
Doktor Müge Çevik’e göre “Yeni varyant çocukları özel olarak hedef almıyor; sadece tüm yaş grupları arasında daha yüksek oranda bulaşıyor. Bu nedenle çocukları okullarına en kısa zamanda döndürürken, önümüzdeki süreci iyi bir hazırlık yaparak geçirmeliyiz.”