Aileler İçin

Dijital Çağda Çocuklara Kitapları Nasıl Sevdirelim?

Google Reklam

Öyle ki bazen bizler bile çocuklarımızın dijital aletlerle küçük yaşlardan geliştirdiği bu yeni tip ilişkiyi çok önemsiyor ve hatta bu teknolojiler sayesinde çocuklarımızın okumaya, düşünmeye, yorumlamaya fazla ihtiyaç duymadan yaşayabileceklerine inanıyoruz. Oysa durum bunun tam tersi olarak gelişiyor: 21 yüzyıl insanlık tarihinde şimdiye kadar hiç görülmemiş şekilde bizden okumamızı ve okuduklarımızı anlamamızı bekliyor. Yani, kitap okumak hala çocuklarımızın kazandırabileceğimiz en önemli kişisel becerilerin başında geliyor.

Peki ne yapacağız? Çocuklarımızın kitap okumasını nasıl sağlayacağız? Cep telefonlarından, tabletlerden birbirinden renkli, eğlenceli oyunlar çocuklarımızın kendi sanal dünyalarına davet ederken kitapları sevdireceğiz?

Okul, Aile, Kütüphane: Herkesin Görev Alması Önemli

Öncelikle şunun altını çizmeliyiz: Dijital araçların ışıltılarıyla şaşkına dönmüş çocuklarımızın kısa sürece iyi okuyucular olmaları ve kitap okumanın -görece olarak daha zor, daha fazla emek isteyen- sorumluluğunu almalarını sağlamak kolay bir iş değil.

Güçlü bir okuma kültürünün yaratılması için okulların, öğretmenlerin, yerel kütüphanelerin ve tabi ki ailelerin işbirliği içinde çalışabilmeleri; çağa ve çocukların beklentilerine uygun yaratıcı proje ve etkinliklerle okuma kültürünü benimsetmeleri önemli.

Okul ve öğretmenler, bu projelerin fikir liderleri olarak belki de en önemli role sahipler. Ancak okullar ne kadar yol gösterirse göstersin okuma alışkanlığı evde kazanılır. Okuma alışkanlığı ebeveyn tarafından desteklenmemiş, evdeki  günlük rutinin bir parçası olamamış ise çocuğunuzun iyi bir okur olması oldukça zordur. Bu nedenle çocuğunuzun okuma alışkanlığının gelişimine katkıda bulunacak bazı önerileri sizinle paylaşmak istiyoruz:

Yüksek Sesle Kitap Okumanın Faydaları Saymakla Bitmiyor

Araştırmalar, çocukların okuma alışkanlığını geliştiren faktörlerin başında anne babaların çocuklarına yüksek sesle kitap okunmasının geldiğini gösteriyor.  Çocuklara kitap okumanın faydaları saymakla bitmiyor: Yetişkinler çocuklarına kitap okuduklarında onlara sadece bir hikayeyi aktarmış olmuyorlar; onların meraklarını ve hayal güçlerini geliştiriyor, kitapla aralarındaki duygusal bağı güçlendiriyorlar. Çocuğun dil becerisi gelişiyor, soru sorma ve yorum yapma konusunda deneyimi artıyor, en önemlisi kendisine kitap okunan çocuğun özgüveni yükseliyor.

Bebekliğinden itibaren yüksek sesle kitap okunan çocukların, sosyal ve duygusal gelişimlerinin daha iyi olduğu, akademik başarılarının arttığı, yaratıcılık ve hayal güçlerinin arttığını da biliyoruz.

Ancak çoğu ebeveyn çocuğuna kitap okumayı 6-7 yaşlarında bırakıyor; oysa yeni araştırmalar, çocuğa 11-12 yaşına kadar kitap okunmasının olumlu etkileri sürdürmek açısından önemli olduğunu gösteriyor.

Siz Okumazsanız Çocuğunuz da Okumaz

Çocuğunuzun iyi bir okuyucu olmasını istiyorsanız –tüm diğer alışkanlıklarda da olduğu gibi- önce kendinizden başlamalısınız. Eğer amacınız çocuğunuzun iyi bir okuyucu olması, kitapları hayatının doğal bir parçası haline getirmesi ise o zaman önce siz iyi bir okuyucu olmanın adımlarını atın.  Çocuğunuzda görmek istediğiniz değişimi önce kendiniz yaşayın.

Çocuğunuzun ekran zamanını mı sınırlamak istiyorsunuz? Önce kendi ekran zamanınızı sınırlayın. Çocuğunuzun her gün yarım saat kitap okumasını mı istiyorsunuz?  Önce siz her gün –zevk alarak, mutlu olarak, heyecanlanarak- yarım saat kitap okuyun.. Okumanın ailenin tüm üyelerinin severek yaptığı bir etkinlik olduğunu gösterin. Sert, kısıtlayıcı, tavizsiz bir ekran polisi olmak yerine okuma zevkini çocuklarıyla paylaşan bir ebeveyn olun!

Teknolojiye de Uzak Kalmayın

Ama dikkat… Kitap okuyan ebeveyn olmak demek, bilgisayar ekranına düşman olmak demek değildir. Hatta tam tersine bilgisayarın sunduğu dünyaya da hakim olmayı ve çocuğunuza “bilinçli” bir ekran kullanıcısı olmak konusunda örnek olmayı  gerektirir. Ebeveyn olarak çocuklarımızın kitap okuma alışkanlığını geliştirmek ve doğru yönetmek için ona küçük yaşlardan itibaren kitap okur; okuduklarımız hakkında sohbet eder; çocuğumuza kitaplardaki dünyayı yorumlarız. Tıpkı bunun gibi, çocuğunuz ekran karşısına geçtiğinde yakınlarında olmamız, izlediklerinden haberdar olmamız, izlediklerini birlikte yorumlamamız onun bilinç düzeyini arttıracaktır.

Dahası bu çabayla çocuğunuzun dijital okuryazarlık düzeyinin ne olduğunu, ekran eğilimlerini ve çocuğunuzun karşılaşabileceği olası riskleri fark ederiz. Ekran bir yasaklama, kavga konusu olmak yerine bir iletişim aracı haline gelir. Aynı zamanda aile olarak ekran zamanıyla diğer sorumluluklar arsında bir plan yaratılmasını sağlar.

Çocuğunuzu Sesli Kitaplarla Tanıştırın!

Çocuğunuzu e-kitaplarla ve sesli kitaplarla da tanıştırmak da giderek önemlini arttıran bir alandır.  Çünkü tıpkı gerçek kitapları okumak gibi dijital kitapları okumak da çocukluk yıllarında geliştirilecek bir beceridir.

Çocuğunuzu Kütüphaneye Götürün!

Çocuğunuzun kütüphaneye götürmeniz;  hatta düzenli bir şekilde gitmesini sağlamanız önemlidir.

Zorla Okutmayın!

Okumanın belirli saatle içinde yapılması gereken, disiplinli bir eylem olması gerektiğini düşünmeyin. Hangi kitabın okunması gerektiği, ne kadar okunması gerektiği konusunda siz belirleyici olmayın. Okumanın zevkle yapılması gerektiğini unutmayın.

İyi Kitaplar Seçin

Öncelikle okumanın doğal biçimde gelişebilmesi için nitelikli, iyi seçilmiş kitapları çocuğunuzun ulaşabileceği alanlarda bulundurun. Yapabiliyorsanız arkadaşlarıyla içinde okuma-yazma da olan etkinlikler düzenlemelerine yardımcı olun. Ancak bazı alışkanlıkların oturması zaman alır; en önemlisi çocuğunuza zaman tanıyın.

Çocuğunuzun Tercihlerini Eleştirmeyin!

Küçük başlangıçları, okuduğu kısa ya da basit görünen kitapları eleştirmeyin. Son dönemlerde çocuklar arasında yaygın olan yeni tip kahramanlar, fantastik canavarlı, dinozorlu, vampirli kitaplar size pek de doğru tercih gibi gözükmese de yorum yapmayın. Çocuğunuzun tercihlerini eleştirmeden desteklemeye çalışın.

Google Reklam
Eğitim Kolektifi

Leave a Comment

Yeni Yazılar

Einstein Çocukluğunda Yaşadığı Gelişimsel Yavaşlığı Nasıl Yendi?

  Albert Einstein’ın çocukluk hikayesi son dönemlerin en çok bilinen hikayelerindendir. Küçük Albert, dil gelişiminde…

6 gün önce

İç İçe Geçme Travması Nedir? Çocuğu Nasıl Etkiler?

  İç içe geçme travması kavramını duydunuz mu? Son zamanlarda adını giderek daha çok duyduğumuz…

1 hafta önce

Eğitim Yılını Bitirirken Kalpleri Yumuşatacak 4 Anlamlı Etkinlik

  Eğitim yılı sona eriyor. Dönemin son günlerinde öğrencilerinizle sadece sohbet etmek yerine uygulayabileceğiniz ve…

2 hafta önce

Artık Biliyoruz: Eğitim Zekayı Nasıl ve Ne Kadar Yükseltebilir?

  Aramızda hatırlayan olacaktır: 2019 yılında, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun olan Oğul Tuna…

1 ay önce

Zeka Gelişimi: Çocuğunuzun Zekası Elinizde!

  Bir çocukları olacağını öğrenen ana babaların en büyük merakı bebeğin fiziksel özellikleridir. Gözleri ne…

2 ay önce

Akran Zorbalığı: Şiddeti Önleyen Okul Kültürü Nasıl Yaratılır?

Bir zamanlar seyrettiğimiz ABD yapımı gençlik filmlerinin değişmez konusu akran zorbalığıydı. Bir grup kız öğrencinin…

2 ay önce