Kısa zaman öncesine kadar çocuğun gelişiminde annenin en temel rolü oynadığını düşünürdük. Oysa toplumun değişen yapısı ve çocuklarının gelişiminde kendi babalarından çok daha fazla sorumluluk alan ‘yeni babalar’ çok önemli bir şeyi fark etmemizi sağladı: İyi bir baba çocuk ilişkisinin önemini.
Son yıllarda yapılan araştırmalar babaların çocuğun öğrenme başarısında çok önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor. Üstelik babalarıyla yakın ve sevgi dolu ilişkileri olan çocuklar öğrenmenin yanı sıra başka alanlarda da avantajlılar: Çoğu daha mutlu ve huzurlu, özgüvenleri yüksek, empati duyguları gelişmiş, duygusal gelişimleri daha sağlıklı, daha az davranış sorunu yaşıyorlar, madde bağımlılığı riskleri de daha düşük.
Sadece babaların sağlayabileceği sihirli bir etki mi var?
Babaların evdeki varlığı çocukların duygusal gelişimine nasıl katkıda bulunur? Bir babanın sadece cinsiyeti nedeniyle çocuklarının öğrenme ve gelişimine özel bir dokunuş sağlama şansı var mıdır? Peki babanın varlığı ile çocuğun daha iyi öğrenmesi arasında nasıl bir ilişki olabilir?
Son dönemlerde Birleşik Devletler, İngiltere ve İsveç’te gerçekleştirilen araştırmalar ‘baba faktörü’nün çocuklar için ne anlama geldiği sorusuna yanıt aramaya çalışıyorlar. Örneğin Birleşik Devletler ve İngiltere’de gerçekleştirilen araştırmalar bu ülkelerdeki babaların öğrenme sürecini daha eğlenceli bir hale getirdiğini, çocukların başarma kaygısını azaltarak güvenini arttırdığını gösteriyor. Bu iki ülkenin kültüründe babalık fiziksel oyunlar, eğlence ve ekip çalışmasıyla özdeşleşiyor.
Öte yandan İsveçli babalar, tam tersine çocuklarıyla daha az eğleniyor ve oyun oynuyorlar. Uzmanlara göre bunun nedeni İsveçli babaların çocuklarının bakımında daha aktif rol almaları nedeniyle oyun oynayarak kalplerini kazanmaya ihtiyaç duymamaları!
‘Erkeklik’ Etkisi Belirgin Değil
Bazı araştırmalar ise babaların –annelerden farklı olarak kullandıkları- yetişkinlere özgü dilin çocukların dil gelişimine katkıda bulunduğunu gösteriyor. Araştırmacılar bu etkinin babanın erkek olmasından çok, çocuklarının dil kapasitelerine eşleri kadar hakim olmaması nedeniyle kullandıkları ‘büyük’ dilden kaynakladığını düşünüyor. Çünkü çocuklarıyla daha fazla zaman geçiren babaların konuşmalarını basitleştirip daha çocukça bir dil kullandıklarını da biliyoruz.
Bir başka deyişle, ebeveynin çocuğuyla geçirdiği süre arttıkça, davranışlarında görülebilecek cinsiyet etkisi ortadan kalkıyor. Erkek tipi ebeveynlik ya da kadın tipi ebeveynlik diye birbirinden çok farklı bir anne baba tutumu yok. Çocuğunun doğrudan bakımı üstlenen bir erkek ya da bir kadın benzer davranışları uyguluyor.
Babanın Koşulsuz İlgi ve Sevgisi Önemli
Çocuk açısından önemli olan ise babası tarafından sevildiğini bilmek. Örneğin babaları için önemli olduklarını hisseden ergenlerin duygusal olarak belirgin bir şekilde daha sağlıklı olduklarını biliyoruz.
Arizona State Universitesinden Profesör William Fabricius tarafından yürütülen bir araştırma çocuk ve ergenlerin duygusal gelişim sağlığının korunması için babalarıyla daha fazla zaman geçirmelerinin önemini vurguluyor.
Babanın Eğitim Durumu Çocuğun Akademik Başarısının Anahtarı
Bununla birlikte çocuğunun eğitim gelişimine etki eden en önemli faktör babasının eğitim düzeyi. Babalık Enstitüsü’nden Adrienne Burgess’e göre ‘Babanın eğitim düzeyi hem çocuğun öğrenme isteğinden hem de çocukla çok daha fazla zaman geçiren annenin eğitim düzeyinden daha önemli’ bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Ancak bu ilişkiyi anlamlandırmak çok da zor değil. “ Eğitimli bir baba, -tıpkı eğitimli bir anne gibi- sadece çocuğuyla daha çok ilgilenmekle, kitap okumakla ve dersleriyle ilgilenmekle kalmıyor aynı zamanda –daha eğitimli babalar daha yüksek gelir sahibi olduğu için- çocuğuna daha iyi ekonomik koşullar sağlıyor. Ekonomik gelir ise ev içi ve ev dışında pek çok öğrenme fırsatını çocuğun ayağına getiriyor. Tıpkı eğitim ya da gelir düzeyi düşük annelerin çocukları gibi eğitim düzeyi düşük babaların da çocukları okulda zorluk çekiyorlar.
Çünkü iyi ebeveynlikte çocukla birlikte geçirilen zamandan daha önemlisi çocukla birlikte nasıl zaman geçirildiğidir. Çocuğun pasif olduğu, saatlerce televizyon izlediği ya da ebeveyniyle iletişime geçmediği anne-baba-çocuk zamanları gerçekten iletişime geçilmiş zamanlar sayılmaz.
Sosyal Hizmet Görevlileri Değişen Babalık Rolü Konusunda Eğitilmeli
Bunu sağlayabilmek için toplumdan sosyal hizmet görevlilerine kadar herkes değişen babalık rolü konusunda bilinçlendirilmeli. Babalık Enstitüsü’nden Adrienne Burgess babaların çocuklarıyla daha nitelikli ilişkiler kurabilmesi için bazı temel alanda ipuçları öneriyor. Burgess’e göre öncelikle sağlık, eğitim ve danışmanlık alanlarından çalışanlar babanın aile içinde değişen rolünün ve bu değişimin çocuk için sağlayacağı duygusal desteğin önemi konusunda eğitilmeliler. İkinci olarak babalar hamilelik sürecinden itibaren ebeveynlik sürecinin içine alınmalı; doğum öncesi en az bir doktor kontrolüne davet edilerek çocuklarıyla tanışmaları sağlanmalı.
Üçüncü olarak çocuk adına yapılacak her türlü hizmette –sağlık kontrolü, anaokulu, ilköğretim- uzmanlar tek ebeveyn değil her iki ebeveyne ulaşmaya çalışmalı. Bu değişimlerin yapılmasıyla babaların çocuklarının gelecek başarısındaki etkileri çok daha iyi bir basamağa ulaşabilir.
Kaynak: Jack O’Sullivan’nın The ‘Dad Factor’ -A major İngredient for Childrens Learning adlı makalesinden kısaltılarak uyarlanmıştır.