Hayatın zorluklarıyla asıl başediyorsunuz? Stress, zihinsel karmaşa, önceliklerin belirlenmesi gibi alanlarda ne kadar başarılısınız? Hepimiz zaman zaman zihnimizin stres dolu koridorlarında gezinir ve ana dönebilmek konusunda zorlanırız. Stresi kontrol altına almak, hayattaki önceliklerimizi yerine getirebilmek; mutlu ve dengeli bir hayat sürdürebilmek için sağlıklı baş etme becerilerini bilmemiz ve uygulamaya geçirmemiz gerekir.
Yazı İçeriği
İşte Bunlar Hep Savunma Mekanizması!
Freud’un Savunma Mekanizmalarını bilirsiniz. Kişinin gerçekleri manipule etme, yadsıma, çarpıtma ve böylece kendisine sosyal olarak daha kabul edilebilir bir öz-imajı yaratmak ve sürdürmek için bilinçsizce geliştirdiği psikolojik stratejilerdir bunlar.
Savunma mekanizmaları stres yaratan olay karşısındaki duygu, düşünce ve davranışlarımı değiştirmeyi hedef alır. Ancak stres yaratan gerçeğin tüm çıplaklığı ile aynı şekilde durduğunu olaya birkaç adım geriden bakabildiğimizde fark ederiz.
Maskenin Farkında mısın?
Her insan zaman zaman kendisini geçici bir durumdan koruyabilmek adına savunma mekanizmalarını başvurabilir ve böylelikle kendisine sahte benlik tasarlar. Ancak burada hassas bir çizgi vardır. Bazı kişiler, kendilerini koruyabilmek adına kısa bir süreliğine sahte benlik oluşturduğunun farkındayken bazı kişiler ise yüzlerine geçirdikleri maskenin sahte olduğunu unutur ve gerçek benlikleriymiş gibi bir ömür boyu üzerlerinde taşırlar.
Gerçek benliğin tozlu çekmecelerin en arkasına ötelenme hali ilk etapta kişiye geçici baş etme mekanizmaları kazandırsa da uzun vadede kişinin “gerçek kaybeden” olmasıyla sonuçlanabilir.
Şimdi dilerseniz en sık başvurulan olumsuz baş etme becerilerinden dört tanesini kısaca inceleyelim. Ve her maddeden sonra kendimize şu soruyu soralım; ne kadarı bende var?
Projeksiyon/Yansıtma
Bireyin kendi için yadsıdığı, kendine yakıştıramadığı örüntüleri başkalarında görmesi ilkel bir savunma düzeneğidir. Yansıtma düzeneğinde kişiye rahatsızlık veren duygu, dürtü, gereksinim ya da yaşantılar ya dışarıya yansıtılarak, dışarıdaymış gibi ya da dışarıdan kendine yöneltiliyormuş gibi algılanır. Öfke, kin ve haset duygularıyla dolu biri yansıtma düzeneğiyle “benim başarımı çekemedikleri için benden nefret ediyorlar” diyebilir. Kendi benliğimizi zorlayan düşünceleri sanki başkasınınmış gibi yorumladığımızda kendimizi kısa süreliğine de olsa temize çıkarmayı başarırız.
Dissosiasyon/Çözülme
Zihindeki bazı düşünce, duygu kümeleri, karmaşa ve çelişkilerin bağlantılı oldukları olay ve anılardan koparak özerkleşip, otonomi kazanmaları sonucu benliği etkilemeleri durumuna çözülme denir. Bir başka deyişle kabul etmekte zorlandığımız duygularımızı farkındalık çemberimizin dışında tutar “Bu bana olmaz ki…” deriz. Travmatik bir anının verdiği baş edilmesi güç duygu yükünden kaçmak için başvurulan bir savunma mekanizmasıdır. Ancak unutmamız gereken nokta şudur; travmadan çıkabilmek için travmanın içinden geçen yolu kullanmak gerekir.
Kendi Kendini Tedavi Etme
Bağımlılık; kişinin çaresizlik ya da güçsüzlük duygularından kaçınmak için başvurulan bir diğer savunma mekanizması olarak yorumlanabilir. Herhangi bir şeye bağımlılık geliştiren kişi; düşük benlik saygısı, şüpheler ve kaygı gibi acı verici öznel durumları bağımlılık yapan davranış yoluyla telafi etmeye çalışır. Madde kullanımı bir kabul duygusu ve geçici bir özgüven duygusu sağlar. Bununla birlikte, bağımlılık sorunu, kullanıcının kendi gerçek sıkıntısını anlamasını ve aynı zamanda kendini yatıştırması için gereken duygusal kapasitenin gelişmesini engeller.
İnkar/Yadsıma
İlkel savunma mekanizmalarından olan yadsıma, yoğun kaygı, üzüntü doğurabilecek bir gerçeği yok saymak, görmemezliğe gelmektir. Bu sayede insan acıdan kaçmış olur.
İnkar, dayanılması oldukça güç haberler (örneğin kanser teşhisi) karşısında yanlış bir güvenlik duygusu yaratmak için koruyucu bir savunma olarak kullanılabilir. İnkar, bir kişiyi gerçeklikten ayıran kendini kandırma biçimidir. Kendilerine olumlu bir bakış açısı sağlamak için insanlar, yeni iyi haber kanıtları karşısında inançlarını gözden geçirirler, ancak kötü haberi görmezden gelirler.
Son söz…
Savunma mekanizmaları, tahammül edilmesi çok zor olan duyguları önlemek, en aza indirmek için duygusal düzenleme stratejilerinin biçimleridir. Fiziksel kaçışın imkansız olduğu durumlarda psikolojik kaçış mekanizmalarını kullanırız ve kendimizden saklanmayı öğreniriz. Psikolojik gelişim, kişinin kendisini (ve başkalarını) olmak istediği kişiye (veya olmasını dilediği kişiye) dönüştürmek için yaşamı tüketen mücadelenin sonunu belirleyen bir zihin durumu olan kendini kabul etmeyi gerektirir.