Çocuklarımıza evrimi nasıl anlatalım? Varoluşun en temel teorisini öğrenmeleri için onlara nasıl yardımcı olalım? Ya da Evrim kavramını çocuklarımıza anlatmaya kaç yaşında başlayalım. Geçtiğimiz yıllarda Evrim Teorisi’nin ortaokul müfredatından çıkartılmasından sonra pek çok aile bu eğitimin temellerini evde atmaları gerektiğini düşünüyor ve bu sorulara yanıt arıyor.
Önce Kendiniz Öğrenin!
Peki anne babalar olarak evrimi anlatmalı mıyız? Eğitimcilerin bu soruya yanıtı evet. Ancak uzmanlar çocuklarına Evrim Teorisinden söz etmeyi planlayan ebeveynleri uyarıyorlar: Önce kendi bilgilerinizin doğrulundan emin olun. Evrim kavramını anlatmak isteyen anne babalar aşağıdaki önerileri de faydalı bulabilirler.
- Öncelikle kendi bilginizden emin olun.
- Teoriyi değil, evrim kavramını anlatın.
- Soyut örneklerden, bilimsel terimlerden uzak durun.
- En azından başlangıçta neandertallerden, homo sapiensten söz etmeyin; Çocuklarınıza çevresinde gözlemleyebileceği, yeryüzüne ve hayata dair basit doğal örnekler gösterin.
- Evrim konusuna dair yaklaşım farklarından söz etmeyin.
Basite İndirgemek Önemli!
Evrim Ağacı Direktörü Çağrı Bakırcı’ya göre ise çocuklara bu karışık kavramları anlatırken zaman ayırmalı ve bilgileri doğru anlatmak için özen göstermeliyiz. Bakırcı Birgün gazetesinde yer alan 2019 tarihli makalesinde anlatımı basitleştirmenin önemine vurgu yapıyor ve ekliyor “Bir konuyu 6 yaşındaki bir çocuğa (veya anneannenize) anlatamıyorsanız, o konuyu anlamamışsınızdır demektir.”
Bakırcıya göre evrim konusunda da doğru örnekler vererek evrim kavramına giriş yapmak, temelleri anlatmak zor değil. “Örneğin Dünya’nın en derin ve en büyük kanyonlarından biri olan Büyük Kanyon, üzerinden akan ve kanyona göre oldukça “cılız” kalan Colorado Nehri sayesinde, milyonlarca yılda yaratılmıştır. Nehrin dibini incelerseniz, her yıl sadece birkaç milimetre (ortalamada 0.3 milimetre) aşındığını görürsünüz. Bu aşınmaya bakarak baş döndürücü büyüklükte bir kanyonun nasıl var olduğunu anlamak zordur; ancak o ufacık aşınmalar, milyonlarca yılda (yaklaşık 6 milyon yılda) 1.8 kilometre derinliğinde ve muhteşem ihtişamda bir kanyon yaratabilmektedir.”
Ebeveynler ile yavrular arasındaki fark da böyledir. Her yavru, ebeveynlerinden bir miktar farklılıkla (ortalamada 30-60 nükleotitte meydana gelmiş mutasyonlar ile) doğarlar. 1 nesilde biriken fark çok azdır; ancak zaman içinde bu fark, o genlerin yarattığı ufak değişimlerin çevre şartlarıyla etkileşmesi sonucunda çeşitli şekillerde ve yönlerde birikir. Bu şekilde yüz binlerce nesil (veya milyonlarca yıl) geçtiğinde, torunlar atalardan çok ama çok farklı gözükecektir. Hatta sadece farklı görünmekle kalmayacaktır, apayrı türler olacaklardır”.
Teoriyle Değil, İnsanın Doğa Tarihindeki Yerini Anlatın
Bakırcıya göre böyle bir başlangıç çocuğa evrimin tam bir portresini veremez; ancak en azından insanın ve dolayısıyla kendisinin doğadaki yerini daha iyi ve daha doğru bir şekilde anlamasına faydası olacaktır. Diğer tüm türlerden üstün görenlerin dünyasının ne kadar içler acısı olduğuna hep birlikte tanıklık ediyoruz; belki çocuklarımız evrimsel biyolojinin mütevazılaştırıcı gerçeklerini öğrenirse, torunlarımız için daha güzel bir gelecek inşa edebilirler.
Evrim Neden İlkokullarda Anlatılmalıdır?
Peki Evrim Teorisi kaç yaşından itibaren anlatılmalıdır? 2015 yılında Almanya’da başlatılan bir projeyle 80’i aşkın bilim insanı, evrim teorisinin ilkokul öğrencilerine anlatılması ve ilköğretim müfredatının bir parçası olması için bir girişim başlattı. Evokids adlı projenin koordinatörlerinden olan ve Gießen Üniversitesi Biyoloji Bilimi Enstitüsü Direktörü olan Prof. Dr. Dittmar Graf, geçtiğimiz aylarda DW’ye projeye ve evrim teorisinin çocuklara anlatılmasına dair Türkçe olarak bir yaptığı açıklama aklımıza gelen pek çok soruyu yanıtlıyor.
Graf’a göre evrim teorisinin ilkokul çocuklarına anlatılmaya başlanması önemli çünkü “Evrim, biyoloji biliminin bir nevi omurgasıdır. Biyoloji biliminin elde ettiği gerçekler, evrim olmadan birbirinden bağlantısız ve bir bütünlük mantığından uzaktır. O nedenle evrim okullarda ilk yıllarda öğretilmelidir. Önce bu omurga oluşturulup diğer tüm bilimsel esaslar da bu omurgaya yerleştirilmelidir. Bunu sonradan yapmak kesinlikle mantıklı değildir”.
İlkokul çocukları evrimi anlayabilir mi?
Peki ilkokul çocukları evrim kavramını anlayabilir mi? Graf, Türkçe yaptığı açıklamada bu soruya da yanıt veriyor. ilkokul çağındaki çocuklar, evrim ya da evrim teorisini anlayabilecek yaştalar mı? Ya da bu kavramı onlara nasıl anlatmalıyız? Graf’ın bu soruya yanıtı “kesinlikle anlayabilirler” oluyor. “Çocuklar, evrimi, yani bir zamanlar bazı hayvanların yaşamış olduğunu, sonra onların neslinin tükenip yeni hayvanların ortaya çıktığı şeklindeki örnekleri hiçbir sorunla karşılaşmadan anlayabilirler. Örneğin dinozorlar öyle bir konu ki, bırakın dersi, çocukları boş zamanlarında bile meşgul ediyor” diyerek açıklıyor.
Graf, buna karşın evrime yol açan sebepleri açıklamaya çalışan Evrim Teorisi’nin küçük yaştaki çocuklara için soyut bir konu olabileceğini belirtiyor. Bu nedenle konunun yetişkinlere anlatıldığı gibi değil, farklı eğitim teknikleriyle anlatılmalı. “Örneğin oyun şeklinde hazırlanan simülasyonlar, çizgi filmler..”
Alman Eğitimciler Evrim Teorisi’ne nasıl bakıyor?
DW’de yer alan aynı makalede Alman öğretmenlerin Evrim kavramına yaklaşımlarına da yer veriliyor. Buna göre Alman toplumunun yaklaşık yüzde 20’si Evrim Teorisi’ne kuşku ile yaklaşırken öğretmenler arasında da Evrim Teorisi’ne kuşku ile yaklaşanlar var. Bir süre önce Dortmund Teknik Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi tarafından yapılan temsili bir araştırmaya göre, öğretmen adaylarının yüzde 15’i Darwin’in Evrim Teorisi’ni reddediyor. Bu oran, biyoloji öğrencileri arasında ise yüzde 7’ye düşüyor.
Dini Değil, Psikolojik Faktörler
Ancak Prof. Graf’a göre bunun tek nedeni sadece dini görüşler değil. Graf, maymunlarla ortak atalara sahip olma fikrinin birçok kişi için psikolojik bir sorun oluşturduğunu belirtiyor. Graf, “Aklı ve kültürü olmayan ilkel canlılar olarak görülen maymunlarla akraba olma fikri, birçok insanın kendini aşağılanmış hissetmesine neden oluyor” diyor. Oysa Graf, genetik yapımızın büyük oranda uyuştuğu ve 6-7 milyon yıl önce son ortak atalarımızın yaşadığı öne sürülen şempanzelerin, bazı konularda insandan daha ileri olduğunu savunuyor. Graf “Örneğin onlar, sayıları çok daha hızlı takip edip, insanlardan çok daha iyi akılda tutabiliyorlar” diyor.