Gaslighting nedir? Psikolojik şiddet hakkında giderek daha fazla şey okuyor, öğreniyoruz. Son zamanlarda ise yepyeni bir kavramla karşı karşıyayız: Zihinsel istismarın en sinsi biçimlerinden biri olan “gaslighting“…
Gaslighting terimi adını Jack Manningham’ın karısı Bella’yı deli olduğuna ikna etmek için sistematik olarak gerçekleri saptırdığı tiyatro oyunu “Gaz Işığı”ndan alır. Bella, evdeki gaz lambasının ışığının her akşam biraz daha azaldığını düşünmekte eşi ise her seferinde onun delirdiğini, böyle bir durumun olmadığını söylemektedir. Halbuki o sırada kendisi bir zamanlar o evde öldürülen zengin bir kadının mücevherlerini çeyizini aramaktadır.
“Gaslighting”, 1960’lardan beri Batı’da günlük dilde kullanılmaktadır ve 1980’lerde klinik sözlüğüne girmiştir. Bir kişinin, bir başka kişinin gerçeklik duygusunu yok etmek için uyguladığı manipülatif davranış tekniklerini tanımlamak için kullanılır. Gaslighting teknikleri, narsistler, sosyopatlar tarafından sıklıkla ve ustalıkla kullanılan tekniklerdendir. Örneğin, kendilerine çok güvenen ve hata yaptıklarını asla kabul etmeyen sosyopatlar bu tekniği kullanabilir. Benzer şekilde, bağımlılar, eylemlerinin sonuçlarının sorumluluğundan kaçınma çabasıyla, kendilerini savunmak için olayları olduğundan farklı yorumlar ve doğrudan dahil olanları bile şaşırtacak hale getirebilirler.
Amaç: Yeni Bir Gerçeklik Yaratmak
“Gaslighting”in amacı nihai projeksiyon olarak düşünülebilir. Bu davranışı gerçekleştiren kişi, hem başkalarına haklı görünmek hem de onların algısını şekillendirmek için yeni
bir gerçeklik yaratmaya çalışır. Örneğin narsist eğilimleri olan bir kişi, ısrarla sevgilisine “Senin için her şeyi yaparım ama sen izin vermiyorsun” diyerek karşısındaki kişinin kendisinden kuşkulanmasına neden olabilir. Buradaki manipülasyon, mağdurun “sadece o kişi tarafından sevilebilir olduğuna” inanmasına ve kendi benlik algısının zayıflamasına neden olur. İlişki içinde giderek kendi isteklerini daha az ifade eden, haklarını daha az savunan ve sadece karşısındakinin isteklerine uygun davranan pasif birine dönüşür.
Psikolojik Şiddetten Daha Zorlayıcı
Zihinsel istismar, gücünü karşısındakini kontrol edebilme becerisinden alır. Bu özel dinamik, günlük hayatta karşılaştığımız psikolojik şiddetten çok daha zorlayıcıdır. Çünkü gaslighting olayında kişiyi hem kendi gerçekliğinden koparma hem de sanal bir gerçeklik yaratma söz konusudur.
Kurtulmak Mümkün mü?
Peki, kurbanın kendisi için tasarlanan sanal gerçeklikten kurtulması mümkün müdür? Kendi benliğini ortaya koymak ile “onu seven tek kişiyi” kaybetmemek arasında seçim yapması gerektiğinde çoğunluk bu ikilem arasında sıkışarak yaşamayı tercih eder. Kendisini ifade etmeye gücünün yetmeyeceğinden korkarak bir yalanı yaşamayı tercih eder. Bu dinamiğin yegane çözümü, mağdur kişinin şunu anlamasıdır; civciv gibi sarı tüylerinin olması, civciv gibi paytak yürümesi ve civciv gibi narin olması onun civciv olduğu anlamına gelmez.
Civciv gibi görünmekle civciv olmak arasındaki köprüyü bir kez geçen kişi bir daha kolay kolay gerçeklik algısıyla oynanmasına da izin vermeyecektir.
https://www.psychologytoday.com/intl/blog/enlightened-living/201509/gas-lighting-burning-the-bridges-truth adlı makaleden uyarlanarak çevrilmiştir.