Hepimiz biliriz. Bazı çocuklar konuşmak, anlatmak ve kendilerini göstermek için dünyaya gelirler. Bazı çocuklar ise utangaç, sessiz ve ürkektirler. Seslerini zor duyar, kısa bir sohbeti başlatabilmek için bile çok uğraşırız.
Bir başka deyişle her çocuğun kişiliği farklıdır ve çocukların sosyal olmaları kadar içedönük olmaları da normaldir. Bununla birlikte hemen her ebeveyn çocuklarının her ortamda dikkat çeken, arkadaşlarına liderlik eden, dışa dönük çocuklar olmalarını ister; utangaç, içe dönük çocukları için kaygılanırlar.
Peki utangaç çocuğumuza nasıl destek olabiliriz? Utangaç çocuklarımıza nasıl davranmalıyız?
Utangaçlık hemen tedavi edilmesi gereken bir hastalık, düzeltilmesi gereken bir davranış, dalga geçilebilecek bir eksiklik değildir. Utangaçlık ebeveynin kaygılanması, hemen tedavi etmesi gereken bir hastalık olmadığı gibi görmezden gelinecek, üstünde durulmayacak bir davranış da değildir. Çünkü gerekli destek sağlanmazsa, çocuğun kendi kendine bu rahatsız edici durumdan çıkması oldukça zordur.
Ne Yapsak, Nasıl Davransak?
Çocuklarda kaygı bozukluğu üzerine çalışan psikolog Rachel Busman’a göre çocuğun utangaçlığını/kaygısını destekleyerek iyileştirmeye çalışmakla, eleştirerek ortadan kaldırmak arasında büyük fark vardır. Bu nedenle çocuğunuzun utangaçlığı karşısında söylediğiniz sözler, gösterdiğiniz tepkiler ya da verdiğiniz desteklerin içeriğinin çocuğunuzun gelecek kişiliği üzerinde kalıcı izler bırakacaktır.
Utangaçlık Farklı, İçedönüklük Farklıdır
Şunun da altını çizmeliyiz. Çocuğun yaşadığının utangaçlık olup olmadığını ailenin doğru yorumlaması gerekir. Bazı çocuklar utangaç, bazıları ise içedönüktür. Utangaç olanlar aslında grupların içine girmek, arkadaşlarının arasında rahatça hareket etmek, konuşabilmek, şarkı söyleyebilmek isterler. Ancak bütün bunları yapmak onların duygusal ve bedensel dengelerini bozar.
İçedönük çocuklar ise kalabalıklar içinde olmaktan hoşlanmazlar. Onları yalnız başlarına tutan hissettikleri kaygı değil kendi tercihleridir. Odalarında olmayı, kitap okumayı, resim yapmayı arkadaşlarına tercih ederler.
Aynı aile içindeki kardeşler bile farklı derecelerde içe-dışa dönük ya da utangaç olabilirler. Örneğin kardeşlerden biri sınıfının en popüler öğrencisiyken, diğer kardeş çok istemesine rağmen arkadaşlarının arasına giremiyor olabilir. Aileler çocukları arasındaki bu farkı doğru yorumlayabilmeli, çocukları için farklı hedefler ve farklı destekler planlamalıdırlar.
Utangaç Çocuğunuzu Erken Yaşlarda Nasıl Destekleyebilirsiniz?
Utangaçlık henüz hayatın ilk aylarında kendisini gösteren bir tutumdur. Pek çok dikkatli ebeveyn erken yaşlarda bile çocuğunun çekingen ya da utangaç olduğunu fark edebilir. Bu sayede de çocuğun kaygısını azaltacak adımları erken yaşlarda atabilir.
Küçük yaşlardaki çocuğunuzun utangaçlığını nasıl azaltabilirsiniz?
Onun yeni insanlarla tanışması, yeni durumlara uyum sağlaması için fırsatlar yaratarak. Örneğin evinizde oyun saatleri tasarlayabilir; yaşıtlarıyla birlikte olabileceği oyun grubu faaliyetlerine katılabilir; parklara ya da kalabalık ortamlara daha fazla gidebilirsiniz.
Ancak şunu hatırlayınız. Dört yaş altındaki çocukların birbirlerini fark etmeleri, büyüklere göre çok daha uzun sürecektir. Yani sadece birkaç arkadaş buluşması çocuklarınızın içedönük tutumunu değiştirmeye yetmeyecektir.
Yine pek çok çocuk, oyun grubu, doğum günü gibi etkinliklere yalnız başına giderken de utangaç olacaktır. Böyle durumlarda çocuğunuza bir arkadaş bulmanız ve birlikte hareket etmelerini sağlamanız faydalı olabilir.
Utangaç Çocuk, Utangaç Arkadaş İster
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta şudur. Aileler utangaç çocuklarını cesaretlendirebilmek için genellikle yanına dışadönük, cesaretli arkadaşlar bulmak ister. Bu eşleştirme bazen iyi sonuçlar verse de çoğunlukla utangaç çocuk üzerinde bir baskı oluşturur. Çünkü bu arkadaşlık utangaç çocuğun her zaman dışadönük çocuğun ardından gitmek zorunda kalacağı, baskın bir ilişki olacaktır.
Utangaç çocuğunuzun benimseyebileceği arkadaş, kendisi gibi çekinik biri olacak; iki çocuk zaman içinde birlikte gelişeceklerdir.

Çocuğunuza Kendi Beklentilerinizden Söz Etmeyin
Genel olarak beklenenin tersine yaş ilerledikçe çocukların utangaçlığı ortadan kalkmaz. Yaş, utangaçlığın geçmesi için bir iyileşme koşulu değildir. Doğru şekilde desteklenmedikçe pek çok çocuk ileri yaşlarda da aynı utangaçlığı/kaygıyı içinde taşımaya devam eder.
Öte yandan ebeveynin çocuğuna kendi toplumsal beklentilerini empoze etmemesi de önemlidir. Örneğin utangaç çocuğunuzdan sınıf başkanı olmasını istemeniz, okul töreninde görev almasını, sahneye çıkmasını istemeniz çocuk üzerinde baskıyı artıracaktır.
Rol Model Sizsiniz!
En önemlisi verdiğiniz mesaj ne olursa olsun çocuğunuz sosyal davranışlarını sizden öğrenecek, sizi taklit edecektir. Çocuğunuzun içe dönük ya da utangaç tavrını değiştirmeye başlamadan önce kendi çocukluğunuzu ve duygularınızı düşünebilirsiniz. Siz de utangaç mıydınız? Bu duyguyu nasıl yenmiştiniz? Peki ya bir yetişkin olarak kalabalıklar içindeki tavrınız nasıl?
Sizin benzeri durumlardaki tavrınız çocuğunuz için sağlıklı bir model olabileceğini unutmayın.
Etkinlikler Her Zaman İşe yarar!
Bir Çocuğun sosyalleşmesinin ve utangaçlığını yenebilmesinin en etkili yöntemi sosyal etkinliklerdir. Çocuğun eğilimine göre spor ya da sanat etkinlikleri, kültürel çalışmalar, bilim ekipleri gibi çalışmaların çocuğun sosyalleşmesinde önemli katkısı vardır.
Ekipler halinde gerçekleştirilen bu etkinliklere çocuklar önce direnç gösterir. Bir grup içinde olmaktansa, bireysel etkinlikleri tercih eder. Ancak ilk dönemlerin güçlüğü atlatıldıktan sonra, utangaç çocuklar kendilerini ifade etme, zorluklarla baş etme, fikirlerini açıklama gibi -daha önce zorluk çektikleri alanlarda- önemli ilerlemeler kaydedeceklerdir.