İki Dilli Çocuk Yetiştirirken Bilmeniz Gereken 6 İpucu

Öğrenme
Öğrenme
İki Dilli Çocuk Yetiştirirken 6 İlke

Dil öğrenmek büyümenin en karmaşık ve gizemli becerilerinden birisidir. Doğumdan itibaren birkaç yıl içinde çocuklar en az bir dilde ustalaşır, duygu ve isteklerini o dilde ifade etmeye başlarlar ve biz bunu doğal karşılarız. Çocuğunun yürüyemeyeceği konusunda endişelenen anne sayısı çocuğunun konuşamayacağı konusunda endişelenen anne sayısından çok daha fazladır.

Bundan daha şaşırtıcı olan ise bazı çocukların erken yaşlarda 2 hatta daha fazla dili öğrenebilmeleridir. Bazı çocukların tek dilde uzmanlaştığı sürede başka bazı çocuklar iki dili öğrenir; bu dilleri farklı kültürel ve sosyal ortamlarda, uygun bir şekilde kullanmaya başlar ve ihtiyaçlarını ifade edebilirler.

Aslında düşündüğümüzden çok daha yaygın!

Sayısı kesin olarak bilinmese de çift dilli çocukların sayısının en az tek dilli çocuklar kadar olduğu varsayılmaktadır. Buna rağmen çocukların ikinci dilde eğitimi, üzerinde az düşünülmüş ve az incelenmiş bir alandır.

İki Dilli Çocuk Yetiştirmek Çok Sayıda Karar İçerir.
İki Dilli Çocuk Yetiştirmek Çok Sayıda Karar İçerir.

Bu konudaki bilgi azlığı nedeniyle aileler, eğitimciler ve erken çocukluk uzmanları bazen bu sürece kuşkuyla yaklaşabilir hatta bu öğrenmenin çocuğun akademik başarısı pahasına yapıldığını iddia ederler. Bu kaygılar özellikle de çocukların geleneksel olarak tek dilli olarak büyütüldüğü toplumlarda daha sık ifade edilir; sonuç olarak, tek dilli büyümek normal çift dilli büyümek sıra dışı olarak algılanır. Bununla birlikte her yıl daha fazla sayıda iki hatta daha fazla dil öğrenmekte ve ki dilli çocuk yetiştirme süreci çocuk yetiştirmenin önemli boyutlarından biri haline gelmektedir.

İki Dilli Eğitim: Çok fazla karar içerir

Çift dil edinimi karmaşık bir süreçtir. Dil eğitiminin neredeyse bütününü anne babasından alan tek dilli çocuktan farklı olarak çift dilli çocuk ebeveyninden aile büyüklerine, bakıcılardan, komşulara ve anaokulu öğretmenlerine kadar çok kişinin desteğine ihtiyaç duyar.

İki dilli çocuğun diliyle olan etkileşimi de farklı koşullardan etkilenir. Çocuğun dili öğrendiği ebeveynlerinin çocuğa ayırdıkları zaman, o dilin konuşulduğu ülkede yaşanıp yaşanmadığı, çocuğun eğitim hayatını hangi dilde sürdüreceği, birincil bakımını üstlenen kişilerden hangi dili duyacağı bu koşullardan bazılarıdır.

Öte yandan çift dilli çocuk yetiştiren ebeveynlerin yaşadığı bazı ortak kaygılar da vardır. Bunların bir bölümü çocuğun bu eğitime sağlayacağı uyumla ilgili olsa da büyük bölümü bu eğitimin uygulanmasına dair seçeneklerle ilgilidir. Çocuğa hangi dil ne zaman ve nasıl öğretilmeli, ebeveyn ve yakınlar farklı dillerde mi konuşmalı ya da çocuğun ana dili ve eğitim dili arasındaki denge nasıl kurulmalı gibi basit sorular bile öğrenmenin niteliğini ve sonuçlarını etkiler. Öte yandan çift dillilik sürecine dair bazı temel inanç ve varsayımlar da ailenin eğitim tutumunu şekillendirir. Peki bu varsayımlar nelerdir ve ne kadarı doğrudur? Gelin şimdi bunları değerlendirelim:

1. Küçük yaşta iki dil öğrenmek zordur ve çocukların dil gelişimini geciktirebilir.

Ebeveynleri ve diğer birincil bakıcılarıyla her iki dilde de düzenli ve zengin bir dil ilişkisi olan çocuklar tek dil öğrenen çocukların gösterdiği temel gelişim basamaklarına paralel bir gelişim göstererek ilerlerler. Bununla birlikte dil edinme hızının çocuktan çocuğa fark gösteren bir beceri olduğunu akılda tutmak önemlidir; bazı çocuklar yaşıtlarından çok daha önce karmaşık sözcükleri öğrenip kullanmayı başarırken bazı çocuklar –başka bazı alanlarda hızlı gelişim göstermeleri nedeniyle-  daha yavaş ilerleyebilirler. Bu süreçteki gecikmeler bir şeylerin yanlış gittiğinin değil sadece çocuğun daha güvenli ilerlediğinin işaretidir.

Bununla birlikte iki dil öğrenen çocuğun her iki dilde de sistemli ve eşit şekilde etkileşime girmesi ve bu düzende değişiklik yapılmaması önemlidir. Çünkü dil etkileşiminde yaşanacak değişiklikler çocuğun öğrenmesini yavaşlatabilir hatta durdurabilir.

2. Ebeveynler kendi anadilleri dışındaki dilleri olabildiğince az  konuşmalıdır.

Bazen yabancı bir ülkede yaşayan aileler çocuğun o ülkenin eğitim diline kolay uyum sağlaması ve dili bir an önce öğrenmesi umuduyla kendi aile dillerini değil, ülkenin dilini konuşurlar.

Bazen de çocuğun yabancı bir dili küçüklükten itibaren öğrenebilmesi için anne-baba kendi ana dilleri olmayan ve yaşadıkları ülkede konuşulmayan bir dili evde konuşmaya başlarlar. Yeterince dikkatli uygulanmadığında bu uygulama çocuk açısından bir kargaşaya neden olabilir. Çünkü ebeveynin ustası olmadığı bir dili çocuğuna öğretmeye çalışması, gerekli duygu ve kültür aktarımının aksamasına neden olabilir. Öte yandan eşlerin kendi aralarında bir dille konuşup çocuklarına başka bir dille seslenmeleri çocuk açısından bir aidiyet kaybına neden olabilir. Dil, aile kimliğini geliştiren duygusal ve sosyal paylaşımların en önemlisidir. Ana dilini konuşmak, duygu ve düşüncelerini en iyi şekilde anlatabilmek aynı zamanda çocuğun doğal bir hakkıdır.

3. İki dilli çocuk çoğu zaman dillerin ikisinde de tam olarak ustalaşamaz ve kendini ifade edemez.

Çift dilli çocuk, tek dilli çocuğun konuşmayı öğrenmek için sahip olduğu süreyi iki dile bölmek zorundadır. Bu nedenle bir başka çocuğun tek bir dili öğrenmek için kullandığı sürenin yarısında dil öğrenecek; böylece daha az sözcük, daha az cümle duyacak dil etkileşimi daha az olacaktır. Bununla birlikte gerekli zaman verilir ve gerekli eğitim sağlanırsa o da en az tek dilli çocuk kadar ileri düzeyde dil yeterliği becerisi kazanacaktır. Tek dilli çocuğun kendi dilinde sağladığı dilbilgisi ve fonetik becerisini –yeterli bilgi, eğitim ve etkileşim yaşayan- iki dili çocuk her iki dilde de kazanacaktır.

Bununla birlikte kısa dönemde iki dilli çocuğun öğrenme düzeyi diller arasında farklılık gösterebilir. Kelime hazinesi bu alanlardan birisidir. Bazen, çocuk öğrendiği dillerin birinde ya da her ikisinde de daha az sayıda sözcük bilebilir. Çift dilli çocuğun her iki dilde bildiği sözcüklerin toplamı -doğal olarak- tek dilli çocuğunkine eşit ya da biraz daha fazladır. Çocuğun belirli bir yaşta belirli bir bellek kapasitesi vardır; genelde düşünüldüğünün aksine iki dilli çocuk tek dilli çocuğun iki katı sözcük dağarcığına sahip olmayacak, bu birikimi zaman içinde edinecektir.

İki dilin öğrenilebilmesi için çocuğun dillerle tutarlı, zengin, çeşitli bir etkileşim sağlaması önemlidir.
İki dilin öğrenilebilmesi için çocuğun dillerle tutarlı, zengin, çeşitli bir etkileşim sağlaması önemlidir.

4. İki dilli çocuk günlük dilde kendini ifade etmekte zorluk çeker.

Dil sadece sözcüklerden oluşmaz; içinde belirli kültürel işaretleri de barındıran yaşayan bir olgudur. Örneğin bir selamlaşma anında bile bu kültürel işaretleri hemen fark edebiliriz. Belirli sosyal senaryolar belirli sosyal anlamlara gelir ve dil buna eşlik eder. İki dilli çocuk, özellikle de dili sadece ailesinden öğreniyorsa bu sosyal deneyimlerden uzak kalabilir. Çocuk özellikle okula gitmeye ya da dili ev dışında kullanmaya başladığında bu acemiliği ortadan kalkacaktır.

5. İki dilli çocuğun dil gelişimi uzun zaman alır.

Genel olarak iki dilli çocuğun konuştuğu dillerdeki akıcılığı, o dilin öğrenilmesi, konuşulması için harcanan zamanla doğru orantılıdır. Bu nedenle,  örneğin Türkiye’de büyük anne ve büyük babasıyla uzun bir tatilden dönen çocuğun Türkçesi gelişmiş olacak çocuk bu dilde konuşmayı tercih edecektir.  Ancak tatil boyunca az konuştuğu dil yeniden gündeme geldiğinde çocuk aradaki farkı kapatacaktır.

6. Küçük çocuklar dilleri birbirlerinden ayıramaz, cümle içinde iki farkı dili kullanırlar.

Özelikle küçük yaşlarda çocuklar aynı cümle içinde farklı iki dilden sözcükleri, sesleri ya da vurguları kullanabilir. Bazı aileler ve eğitimciler bunu çocuğun iki dili birbirine karıştırdığının işareti olarak görür ve endişelenirler.

Araştırmalar çocuğun konuşurken dilleri birbirine karıştırmasının nedeninin o sırada ihtiyaç duyduğu sözcüğü bilmemesi ya da hatırlamamasından kaynaklandığını gösteriyor. Çocuk kendini ifade etmek adına ihtiyaç duyduğu sözcüğü  diğer dilden ödünç alır. Aslında bu pek çok aile için bir iletişim stratejisidir. Çünkü çocuk sadece bu iki dili de anlayabilecek kişilerle konuşurken böyle yapar. Karşısındaki kişinin ikinci dili bilmemesi durumunda çocuk zaten iki dilli bir konuşma yapmayacaktır.

Öte yandan dilleri birbirlerine karıştırmak özellikle dilin öğrenildiği ilk zamanlarda beynin doğal ve normal bir stratejisidir. Ailelerin çocuklarını düzeltmelerine ya da uyarmalarına gerek yoktur. Çocuklar zaten gerekli yetkinliğe geldiklerinde bunu yapmayacak ya da kabul edilecek ortamlarda yapacaklardır. 

Özetle çocuğunu iki dilli bir hayata hazırlamayı düşünen ailelerin akıllarında bulundurmaları gereken önemli ilkeleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • İki dil edinimi çocuklukta doğallıkla sağlanabilecek bir süreçtir.
  • Çocuğun ana dilini tam olarak öğrenmesi onun ailesine aidiyet duygusu geliştirmesinin, kendi kültürünü anlayabilmesinin, duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesinin en önemli yollarından birisidir.
  • İki dilin de öğrenilebilmesi için çocuğun dillerle tutarlı, zengin, çeşitli bir etkileşim sağlaması; dili sınıfın ya da kitapları dışında sosyal ortamlarda kullanması önemlidir.
  • İki dilde de yeterlilik sağlanmasının en kolay yolu toplumda az kullanılan dilin ailede desteklenmesi, diğer dilin okulda desteklenmesi yoluyla olur.
  • Anne babanın dil yeterliliğine yapabilecekleri en iyi katkı çocuklarıyla kendi ana dillerini konuşmalarıdır.

Yazan: Aylin Göçmen

BILINGUAL FIRST LANGAUGE ACQUISITION – Fred Genesee, McGill University and Elena Nicoladis, University of Alberta

EARLY CHILDHOOD BILINGUALISM: PERILS AND POSSIBILITIES – Fred Genesee

Fred Genesee’nin Bilingual First Language Acquisition, Early Childhood Bilingualism ve First Language Acquisition adlı çalışmalarından derlenerek yazılmıştır.

Etiketler: aylin göçmen, bilingual eğitim, çocuk, çocuk eğitimi, çocuk yabancı dil eğitimi, çocuklarla iletişim, dil, dil eğitimi, dil gelişimi, eğitim kolektifi, eğitim kolektifi aylin göçmen, iki dilli eğitim, öğrenme

İlginizi Çekebilir

Sosyal Medya Hesaplarımızı Takip Edin

Eğitim Kolektifi’nin Büyümesine Destek Olun!

İçeriklerimizi beğeniyorsanız daha fazla okuyucunun bize ulaşmasına destek olun.
Bizi Sosyal Medya Hesaplarımızdan Takip Edin, Beğenin, Paylaşın.

Takipte Kalın!

Facebook sayfamızı beğenin ve yeni yazılarımızdan haberdar olun.

Reklam

Yazar Hakkında

Yorumlar

milli eğitim bakanı olsaydım kitap
eğitim kolektifi milli eğitim bakanı olsaydım kitap satın al

Milli Eğitim Bakanı Olsaydım

Orijinal fiyat: 150 ₺.Şu andaki fiyat: 90 ₺.

Ahmet Yıldız, Ayşegül Kanal, Cem Demirayak, Gözde Durmuş, Engin Karadağ, Erdal Atıcı, Erdal Küçüker, Esergül Balcı, Fevziye Sayılan, Feyzi Coskun, Gökçe Güvercin-Seçkin, Gözde Durmuş, Hasan Aydın, M. Cansu Balcı, Meral Uysal, Mustafa Gazalcı, Niyazi Altunya, Nurcan Korkmaz, Orhan Özdemir, Reşide Kabadayı, Rıfat Okçabol, Selen Balcı, Ş. Erhan Bağcı, Vildan Özdemir
Eğitim Kolektifi Yayınları
Delifişek Jose Mauro De Vasconcelos

Delifişek

Orijinal fiyat: 75 ₺.Şu andaki fiyat: 70 ₺.

Jose Mauro De Vasconcelos
Can Çocuk Yayınları
eğitim kolektifi milli eğitim bakanı olsaydım kitap satın al

Milli Eğitim Bakanı Olsaydım

Orijinal fiyat: 150 ₺.Şu andaki fiyat: 90 ₺.

Ahmet Yıldız, Ayşegül Kanal, Cem Demirayak, Gözde Durmuş, Engin Karadağ, Erdal Atıcı, Erdal Küçüker, Esergül Balcı, Fevziye Sayılan, Feyzi Coskun, Gökçe Güvercin-Seçkin, Gözde Durmuş, Hasan Aydın, M. Cansu Balcı, Meral Uysal, Mustafa Gazalcı, Niyazi Altunya, Nurcan Korkmaz, Orhan Özdemir, Reşide Kabadayı, Rıfat Okçabol, Selen Balcı, Ş. Erhan Bağcı, Vildan Özdemir
Eğitim Kolektifi Yayınları
Reklam

En Yeniler

En Popüler

Dosyalar

Reklam