Bir öğretmen olarak sınıflarınızda iklim krizinden söz ediyor musunuz? Öğrencilerinize karbon salınımının, küresel ısınmanın yavaşlatılmasının önemini anlatıyor musunuz? ya da iklimsel değişiklikleri, çevre sorunlarını yorumlamaları konusunda yönlendiriyor musunuz?
Çoğunluk Anlatmak İstiyor
Küresel iklim değişiminin gençlere doğru bir şekilde anlatılması pek çok öğretme ve ailenin gündeminde. Örneğin ABD’de gerçekleştirilen ulusal çaplı bir araştırmaya göre her 10 öğretmenden 8’i iklim değişikliğinin ve etkilerinin sınıflarda anlatılması gerektiğini düşünüyor. İklim değişikliğinin müfredata alınması gerektiğini düşünen velilerin oranı da oldukça yüksek.
Sadece Yarısından Azı Anlatıyor!
Bununla birlikte henüz sınıflarında iklim değişikliğini gerçekten anlatan öğretmenlerin oranı çok düşük: Öğretmenlerin yarısından azı iklim değişikliğinden bir kavram olarak söz ettiklerini ancak detaylı açıklamalar ya da uygulamalar yapmadıklarını belirtiyorlar. Neden? Çünkü öğretmenlerin %65’i iklim değişikliği konusunun müfredattaki hangi konularla ilişkilendirilebileceğini ve nasıl anlatılacağını bilmediklerini söylüyorlar.
Bununla birlikte dersleri ne olursa olsun öğrencilerine iklim krizini ve etkilerini anlatan öğretmenlerin de sayıları her geçen gün artıyor. Bu makalede sizlere dersi ne olursa olsun iklim değişikliği kavramını müfredatla ilişkilendirip anlatmaya başlayan öğretmenlerle ve yaptıkları uygulamalarla tanıştıracağız.
İklim Değişikliği Hangi Dersin Konusu?
Ancak gelin önce bir soruyla başlayalım: İklim değişikliği hangi dersin, hangi konunun, kaçıncı sınıfın konusu olmalıdır? Pek çok öğretmen bu soruyu fen bilgisi dersi ve lise sınıfları diye yanıtlıyor. Bu inanç nedeniyle de iklim değişikliğine dair konuların büyük bölümü lise sınıflarında ve –doğal olarak- Fen Bilgisi derslerinde işleniyor. Oysa ne kadar erken anlatmaya başlarsak o kadar bilinçli kuşaklar yetiştirebiliriz.
New York’ta bir üniversitede Çevre Mühendisliği dersleri veren Joseph Henderson, son zamanlarda iklim değişikliğinin müfredata nasıl eklenmesi gerektiği konusunda çalışıyor.
Sorumluluk Sadece Fen Bilgisi Öğretmenlerinin Değil!
Henderson ‘Önceleri iklim krizinin sadece fen derslerinin bir konusu olması gerektiğine inanıyorduk,’ diyor ‘ancak biraz daha kapsamlı düşündüğümüzde konunun tüm derslerle özellikle de sosyal içerikli derslerle de bağlantılandırılması gerektiğini fark ettik. Çünkü iklim değişikliğinin ekonomik ve toplumsal etkileri de çok önemli.’
İklim krizi eğitimde bir başka önemli nokta da konunun sadece teorik bir şekilde değil deney ve uygulamalarla, öğrencilerin neden sonuç ilişkisini görebileceği, doğaya dönük duyarlılıklarını arttıracak şekilde sunabilmek.
Hedef Çevre Okuryazarlığı Yaratmak!
Henderson şöyle devam ediyor. ‘Bu yüzden toplumda kabullenilmesi, harekete geçilmesi zor olan her konu gibi iklim değişikliğinin öğretilmesini de sadece öğretmenlerin –özellikle de fen bilgisi öğretmenlerinin-omuzlarına yükleyemeyiz. Eğitimciler olarak yapmamız gereken iklim değişikliğini fen dersinin bir konusuna indirgemek yerine kapsamlı bir çevre okuryazarlığı becerisi hedefimiz olmalı. İşte bunun üstünde düşünüyoruz.’
Ancak iklim eğitimde bu düzeye gelmek ve çevresel okuryazalık programı geliştirmek için henüz erken. Peki o zaman öğretmenler nereden başlamalı, nasıl anlatmalı? İşte öğrencilerine iklim değişikliğiyle ilgili temel bilgileri kavratmak ve sorumluluk almalarını sağlamak için farklı ülkelerden öğretmenlerin paylaştığı bazı uygulamalar.
1.Laboratuvarda Bir Köşe Yaratın
Eğer branşınız uygunsa okul laboratuvarının bir bölümünü çevre ile ilgili deneylere ve gözlemlere ayırabilir; yapacağınız çalışmalarla öğrencilerin iklim değişikliğinin etkilerini anlayabilmelerini sağlayabilirsiniz.
Örneğin Washington’daki Alice Deal ortaokulunun 6. sınıf öğrencileri sera etkisinin nasıl yaşandığını anlayabilmek için güneş ışığını farklı şekillerde yansıdığı bir deney ortamı hazırlıyor. Ayrıca çevre kirliliğinin buzun erimesini nasıl hızlandırdığı konusunda gözlemler yapıyorlar.
Bu uygulamalı dersler bir yandan öğrencileri bilinçlendirirken bir yandan da kaygılarını yükseltiyor. Her geçen gün daha fazla öğrenci ‘birşeyler yapılması gerektiğini’ kendi gerçekleştirdikleri deneyler yoluyla fark ediyorlar.
2.Konuyu Filmlerle Anlatın
Fen Bilgisi öğretmeni Susan Fisher, öğrencilerine 2016 yapımı olan ve Leonardo Di Caprio’nun iklim değişikliğinin etkilerini göstermek amacıyla farklı kıtalara yaptığı ziyaretlerin anlatıldığı Tufandan Önce filmini gösteriyor. Eğer öğrencilerinizin yaşlarına uygun ve onları eğlendirirken düşündürecek film adlarına ulaşmak isterseniz bu linkten faydalanabilirsiniz.
3. Bir Kitaptan Faydalanın
Öğrencilere iklim değişikliğini anlatmanın bir başka etkili yolu birlikte bir kitap okumak. Örneğin Avrupa’da pek çok okulda öğrenciler Mindy McGinnis’in Türkçe’ye de çevrilen kitapları Bir Avuç Toprak ve Bir Yudum Su’yu okuyorlar. Bir Yudum Su içme suyunun bittiği bir dünyayı anlatıyor. İklim değişikliği kavramına bu kitapla adım atan öğrenciler, okudukları her bölümün ardından kurdukları gruplarla tartışmalar yapıyor; suyun tükenmesinin fiziksel, ekonomik ve sosyal etkilerini farkediyor ve çözümler üzerine düşünüyorlar.
Mindy McGinnis’in kitapları cli-fi(climate fiction)ya da eko-fiction adlı yeni bir türün örneklerinden. Böyle bir çalışma için öğrencilere önerilebilecek belki de en önemli kitap ise Ömer Madra ve Ümit Şahin’in hazırladığı Açık Yeşil. Bu kitapta çok sayıda yerel örnekle ülkemizin çevre politikalarıyla imtihanına şahit olabilirsiniz.
4. Öğrencilerinizle Bir Araştırma Gerçekleştirin
Ortaokul Fen Bilgisi öğetmeni Terry Reed aynı zamanda bir çevre araştırmacısı. Son yıllarda farklı sahillerden topladığı su örneklerindeki mikroplastik oranlarını ölçtüğü bir araştırma yapıyor. Terrry Reed öğrencilerini de araştırmasına dahil edip onlardan da su örnekleri toplamalarını istiyor.
Reed’in bir başka çalışması öğrencilerden farklı saatler ve hava koşullarında bulutların resimlerini çekmelerini istemesi. Bu iki uygulama çocukları içinde yaşadıkları çevreye yakınlaştırıyor, neden sonuç ilişkileri üzerinde daha fazla düşünmelerini sağlıyor ve gençlerin çevresel değişimlere duyarlılığını yükseltiyor.
5. Kendi Deneyimlerinizi Anlatın
Pamela Tarango ilkokul 3. sınıf Fen Bilgisi öğretmeni. Derslerinde küçük öğrencilerine kendi kişisel deneyimlerinden söz ediyor. Çocukluğundan bu yana yaşadıkları kasabada iklimin nasıl değiştiğini, havanın nasıl daha sıcak ve kurak hale geldiğini anlatıyor. Çocukluğundaki kar ve yağmur yağışlarının azaldığını, iklimin eskisine göre çok daha ısındığını anlatıyor.
6. Bir Duyarlılık Projesi Hayata Geçirin
Mercy Peña-Alevizos, bir anaokulu öğretmeni. Küçük öğrencilerine özellikle çöplerin çevre üzerindeki olumsuz etkisinden söz ediyor. Son iki yıldır öğrencilerinin isteğiyle bir proje gerçekleştiriyorlar: Öğrenciler yakın çevrelerindenki çöpleri topluyor ve geri dönüşüm merkezlerine ulaştırıyorlar.
Bu çalışma çevre duyarlılığı konusunda bilinç oluşturmanın yanısıra çocuklara çok küçük yaşta kendi öncelikleri için harekete geçebilme sorumluluğunu öğretiyor.
7.Okulunuzda Bir Bahçe Oluşturun
Sınıf öğretmeni Mairs Ryan çalıştığı okulda bir bahçe oluşturmuş. Ancak bu bahçeyi sadece çilek vedomates yetiştirilen bir alan olarak düşünmeyin. Burası aynı zamanda çocukların perma kültüre ilk adımlarını attıkları bir çeşit laboratuar.
Ekip dikmenin yanı sıra öğrencilerin bir de ‘Solucan Oteli’ adını verdikleri bir kompost bidonu var. Çocuklar bir yandan tarım faaliyetlerini bir yandan da kompost yapmayı öğreniyorlar.
Yukarıda saydığımız etkinlikler sadece bizim ulaşabildiklerimiz. Başka okullarda, başka öğretmenlerin de etkili doğa ve iklim değişikliği çalışmaları gerçekleştirdiklerinden eminiz. Önemli olan her geçen gün daha fazla eğitimcinin iklim değişikliğine dair bir duyarlılık geliştirmesi ve bu duyarlılığı öğrencilerine de öğretmesi.
Anya Kameetz’in 7 Ways To Teach Climate Change In Almost Any Classroom adlı makalesinden uyarlanarak ve Türkçe kaynaklar eklenerek çevrilmiştir.