Toplumu anlamaya ve yorumlamaya çalışmanın en ilgi çekici yollarından biri kuşakların özelliklerini incelemek. Çünkü kuşakların özelliklerini incelemek, toplumsal kesimler arasındaki ortak özellikleri, fark ve zıtlıkları gözlemlemenin temel yollarından birisi.
Peki, kuşak teorisi nedir? Çok basit bir tanımla kuşaklar, belirli zaman dilimlerinde doğmuş, içine doğdukları dönemin sosyo-kültürel ve ekonomik özellikleri nedeniyle belirli ortak tutumlar geliştirmiş insan topluluklarıdır. Kuşaklar, kendilerinden önce ya da sonra gelen kuşaklara göre belirgin farklılıklar gösterir; böylece birbirlerinden ayrılır ve kolay anlaşılır, yorumlanır hale gelirler.
20. Yüzyılın 5 Kuşağı
Her açıdan büyük dönüşüm ve gelişmelere şahit olmuş 20. yüzyıl, birbirlerinden çok farklı özelliklere sahip 5 kuşak ortaya çıkarmıştır. Bunlardan ilki ‘Sessiz Kuşak’ adı verilen 1925-1944 yılları arasında dünyaya gelmiş gruptur.
Bu kuşağın üyelerinin büyük bölümü savaşlar sırasında ya da hemen sonrasında doğmuş, zorlu çocukluklar geçirmiş, düzenli eğitim alamamış ve hayatlarını kazanmak çok çalışmak zorunda kalmış insanlardan oluşur. Çok çocuklu ailelerde, bulduğunu yiyen, kardeşlerinin giysileriyle büyüyen , fikirleri sorulmayan bu çocuklar yetişkinliklerini de başkalarının aldığı kararlara uyarak, koşullara uyum sağlayarak geçirmişlerdir.
Bu nedenle sessiz, risk almayan, hayatlarında büyük dönüşümler yapamayan insanlardır. Tutarlı olmak ve süreklilik sağlamak bir hayat değeri olarak görülür. Fedakarlık yapar ve çok çalışırlar.
Sessiz Kuşağın İsyankar Çocukları!
Sessiz kuşağın uyumlu ve sakin insanları ebeveyn olduklarında çocuklarına, kendilerininkinden daha iyi bir çocukluk yaşatmak istemişler bu nedenle çocuklarının ihtiyaçları önemsemişlerdir. İnsanlık tarihinde ilk kez sağlıklarına özen gösterilen, ihtiyaçları karşılanan, iyi eğitimler alan bu kuşak yetişkinliklerinde dünyayı değiştirmeye kalkmışlardır!
Uyum Şampiyonları: X Kuşağı (1965-1979)
Baby Boomersların ardından kuşaklar teoreminin ilk gerçek temsilcileri gelir. 1965 – 1979 yılları arasında doğanlar, siyah beyaz televizyonlu zamanlarda dünyaya gelip; daktilo, teleks, faks kullandıktan sonra mobil teknolojilere uyum sağlamış, beyaz yakalı siyah önlükleriyle devlet okullarına gittikten sonra kendi çocuklarını yurt dışına okula göndermiş bir kuşaktır. Sürekli öğrenmek, uyum sağlamak zorunda kalmış; toplumculuktan bireyselliğe geçmiş, modern zamanların en hızlı dönüşmüş kuşağıdır.
- Kuralların ve saygının en önemli değer sayıldığı bir dönemde eğitim gördükleri için ‘uslu’durlar. Politikacıları, otorite figürlerini yüksek sesle sorgulamaz; fikirlerini kendilerine saklarlar.
- Sadece çok çalışarak başarabilecekleri mesajı onlara yüzlerce defa söylenmiştir. Bu yüzden çalışmak en büyük alışkanlıklarıdır. Tatillerde kendilerini suçlu hisseder, hiçbir şey yapamazlarsa gazeteleri hatip eder, fikir jimnastiği yaparlar.
- Geleneksel değerlere sahip oldukları için evlilikleri uzun sürmüştür. Tarihin eş sadakatı en yüksek, boşanmaktan korkan, çocuklarına klasik anlamda ebeveynlik yapmış son kuşağıdır.
Mutsuz Bilgeler: Y Kuşağı (1981-2000)
Bir yandan X kuşağı ebeveynlerinin sorumluluk mesajlarıyla öte yandan da milenyumun yepyeni beklentileriyle yoğrulmuş kuşaktır. X kuşağından anne babalarının kurallara ve otoriteye duyduğu tartışmasız kabul onlarda bir karşı duruşa dönüşür. Onlar saygının hak edene sunulması gerektiğine inanırlar. Kuralları, sınırları, sorumlulukları sevmez, harekete geçmek için anlamlı hedefler ararlar. Çoğu ebeveynleri tarafından anlaşılmaz, dikbaşlı ya da kolaycı olarak nitelendirilirler.
- Kendilerini toplum içinde değil, sosyal medya aracılığıyla ifade edeler. Teknoloji ve sosyal medyaya olan düşkünlükleri onları gündelik hayatı uzaktan izleyen, pasif kişiler gibi gösterse de toplumsal tepki açısından oldukça hareketlidirler.
- Lider olmak, görünür olmak onlar için çok da önemli değildir. Bir ekip çalışması içinde daha mutlu ve başarılı olurlar.
- Sosyal değerler onlar için çoğu zaman maddi kazanımlardan daha önemlidir. İş hayatı onlarda tatminsizliğe neden olabilir. Hayatlarının gerçek anlamını arar, kolayca mutsuz olabilirler.
- Ülke nüfusunun %35’ini oluşturdukları söylenmektedir.
İnsanlığın İletişim Kristalleri: Z Kuşağı (2001-2014)
2000’li yıllardan sonra doğan çocuklar Z kuşağını oluştururlar. Bazı uzmanlar ise Z kuşağı üyelerine– farklı duyarlılık değerleri atfederek- ‘indigo çocuk’ ya da ‘kristal çocuk’ adını verirler.
Z kuşağı çocukları sadece teknolojinin içine doğmaz aynı zamanda bir bölümü teknoloji bağımlısı olan anne babaların çocuklarıdır. Bu nedenle bir teknoloji fırtınasının içine doğmuşlardır. Pek çoğumuza karmaşık gelen digital dünya onların doğal habitatıdır.
- Aynı anda fazla sayıda uyaranı yönetmeyi, teknoloji veri ile duygusal veriyi birlikte yorumlamayı küçük yaşlarda öğrenirler. Bilgiye rahatlıkla ulaşabildikleri gibi bu bilgiler arasında bağ kurabilmeyi de başarırlar.
- Ailelerinin çok özen gösterdiği çocuklardır. Hemen her konuda, çok küçük yaşlardan itibaren eğitilirler. Bu nedenle kendi fikirlerini kolayca açıklarlar.
- Tüketim alışkanlıkları nedeniyle küçük yaşta ‘müşteri’ haline gelirler. İsteklerini, zevklerini ifade ederler.
- Bununla birlikte bu kuşak henüz kendi yetişkinlerini yetiştirmemiştir. Z kuşağının hikayesi yazılmaya devam etmektedir.