Çocuğunuz sağ beyinli mi? Yoksa sayıların, formüllerin içinde kaybolmayı seven bir sol beyinli mi?
Belki de siz çocuğunuzun beyin eğiliminin değil ama öğrenme tipini önemsiyorsunuz. Ders çalışırken, çocuğunuz için aktivite seçerken hep onun öğrenme eğilimini dikkate alıyorsunuz. Görsel öğrenen çocuğunuza her konuyu görsellerle anlatıyor; kinestetik öğrenen çocuğunuz için deneyler hazırlıyor, her konunun gerçek hayatla bağlantısını kurmaya çalışıyorsunuz!
Öğrenmeyi Öğrenmek Çok Gündemde..
Öğrenme son yüzyılın en çok ilgi çeken konularından. Herkesin daha kolay ve daha çok öğrenmek istediği günümüz dünyasında, öğrenmeyi kolaylaştıracak her çeşit bilgi önemli sayılıyor. Özellikle de veliler çocuklarının daha iyi öğrenebilmesini sağlayacak her çeşit bilgiyi önemsiyor, bu konuda onlarca kitap okuyor, ‘başarılı’ çocuk yetiştirmenin ipuçlarını veren her listeyi hatmediyorlar.
Beyinle ilgili bilgiler bunların arasında en çok ilgi çekeni. Beyin modellemeleri, sağ beyin ve sol beyinin yapabileceklerine dair listeler, kimin hangi beyin yarım küresini kullandığını gösteren kanıtlar; öğrenme eğilimleri; görsel, işitsel, kinestetik ve yada duyusal öğrenciler ve daha pek çok öğrenme tekniği…
Öğrenme Modellerini Biraz Abartmış Olabiliriz!
Peki size bu işin fazlaca abartıldığını, aslında beyin işlevleri üzerine son yıllarda ‘empoze edilen’ bilginin gerçekleri tam olarak ifade etmediğini söylesek şaşırır mısınız?
Çünkü son yıllarda nörobilimciler özellikle öğrenme modellerinin nörolojik dayanakları olmadığının altını çiziyor ve bunların aşırı basitleştirilmiş –dolayısıyla etkisi olamayacak- teknikler olduğunu belirtiyorlar. Nörologların bu bilgilere verdikleri bir isim de var: Nöromitler!
Peki, Nöromit nedir?
Nöromit, son 20-25 yıldır gündemde olan, beyinle ilgili nörolojik bilgilerin bir bölümünü kullanarak üretilen ve öğrenmeyi kolaylaştıracağı iddia edilen tekniklerin nörolojideki adı. Adından da anlaşılacağı gibi bu bilgi ve öneriler öğrenmeyi bir ‘mit’ haline getiriyor; beyne dair bilgileri fazlaca pratiğe indirgeyerek nöropsikoloji uzmanlarının düzeltmek ve doğrusunu anlatmak için uğraşmak zorunda kaldığı yeni bir dil oluşturuyorlar.
Sorun Bilginin Basite İndirgenmesi
Nöromitler, beynin işlevine dair bilgileri öylesine basite indirgiyor ki çoğumuzu en karmaşık zihinsel süreçlerin bile kolayca yönetilebileceğimize hatta bir iki kitap okuyararak tüm zihinsel süreçleri kavrayabileceğimize inandırıyor.
Nöromitler konusunda bir başka kötü haber daha var. OECD’nin gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, beynin işlevlerine dair mitler, sadece sıradan insanları değil beyin alanında çalışanları ve öğretmenleri de esir almış durumda.
Eğitimcilerin %90’ı da İnanıyor
OECD tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre öğretmenlerin %90’ı 4 temel öğrenme eğilimini nörolojik bir gerçeklik kabul ediyor ve sınıflarındaki uygulamalarını bu bilgiye göre şekillendiriyorlardı.
Geçtiğimi yıl yayınlanan bir başka araştırma ise öğretmenlerin yaygın olarak inandığı nöromitlerin hangileri olduğunu gözler önüne serdi. Houston Üniversitesi Gelişim Nöropsikolojisi Laboratuvarı’ndan Kelly Macdonald önderliğinde 9000 öğretmenle gerçekleştirilen bu çalışmaya göre öğretmenlerin en çok inandıkları nörolojik mitler aşağıdaki gibi.
İşte Hepimizin Doğru Sandığı Nörolojik Mitler:
- Beynimizin sadece %10’unun kullanabiliyoruz. (Yanlış: Sağlıklı bir insan beynin bütün kapasitesini kullanabilmektedir.)
- İnsanların sağ ve sol beyin eğilimli olmaları öğrenme biçimlerindeki farklılıkların temel nedenlerindendir. (Yanlış. Beynimizin her iki yarımküresi de birlikte çalışır. Bilgilerin farklı yarınkürelerde farkı şekillerde işlendiğine dair kesin nörolojik kanıtlar bulunmamaktadır.)
- Klasik müzik dinlemek, özellikle bebeklerin zekasını arttırır. (Yanlış: Klasik müziğin herhangi bir yaştaki çocukların zihin gelişimleri arasında kanıtlanmış bir bağ yoktur.)
- Öğrenme, beyne yeni hücrelerin eklenmesiyle oluşmaktadır. (Yanlış: Öğrenme beyin hücrelerinin arasında yeni bağların oluşması ya da bağ değişiklikleriyle oluşmaktadır.)
- Ergenlikle birlikte beynin gelişimi sona erer. (Yanlış: Beyin gelişimi yaşanan etkileşime göre hayat boyunca devam eder.)
- Zeka kalıtsaldır. Çevresel etkiler, deneyim ya da bir alanda fazla çalışma beyin kapasitesini arttıramaz. (Yanlış: Zekanın kalıtımsal boyutu önemli olsa da çevresel etkiler, bir konuda çalışma da beynin gelişimini etkiler.)
- Uyku sırasında beyin de faaliyetlerini durdurur. (Yanlış: Kişi uyuduğunda da beyin çalışmaya devam eder. Saece çalışma kalıplarında bir değişiklik meydana gelir.)
- Disleksinin en temel göstergesi, harflerin ters olarak gözükmesidir. (Yanlış: Harflerin tersten okunması dislekside görünmekle birlikte aslın yaygın olan şikayet harflerle seslerin eşleştirilmesidir.)
Çalışma aynı zamanda nüfusun %68’inin, eğitimcilerin %56’sının ve nöröloji eğitimi alanların %46’sının bu mitlere inandığını ortaya çıkardı. Yanlış inançlar özellikle Mozart Etkisi, Sağ Sol beyin öğrenme eğilimleri, disleksi ve beynin %10’unun kullanılması alanlarında en yüksek seviyeye ulaşıldığını da gösteriyordu.
Kendi nöromitlerinizin neler olduğunu öğrenmek isterseniz, Kelly Macdonald’ın araştırmasının temel sorularını içeren ‘Ne Kadarı Gerçek Ne Kadarı Mit? Nöromit Testinde Kendi Bilgilerinizi Ölçün. adlı makalemize göz atabilirsiniz.
Kelly McDonald, Laura Germine, Alida Anderson, Joanna Christodoulou, LaurenM. Mc Grath: Dispelling the myth: Training in education or neurosicience decreases but does not eliminate beliefs in neuromyths’ Frontiers in Psychology, 2017
Oben Güney Saraçlıoğlu, Beyin Efsaneleri, www.bilgiustam.com
- Nöromit Nedir? Hepimizin Doğru Sandığı 12 Nöroloji Miti!
- Öğrenme Eğilimi Kavramını Fazla mı Abarttık?
- Test: Beyninizi Ne Kadar Tanıyorsunuz?